Tek girişi, tek çıkışı var... O da küçük bir köprü! Zap Suyu'ndan öteye, dünyaya, o küçük köprüyle bağlı Hakkari... Dört dağın ortasında küçük bir şehir, dağların üzerinde gözetleme kuleleri, erken saatlerde alçaktan uçan skorsky'ler. Çocuklar hepsini yakından tanıyor. Panzerleri, akrepleri... Bebeklikten itibaren alıştıkları, günlük hayatın bir parçası, hepsi... Ağabeylerinin, iş olmadığı için akşama kadar vakit geçirdikleri okey salonları gibi. 50 bin kişinin yaşadığı Hakkari'de tek bir cadde var. Herkes o caddede volta atıyor. Asker, polis, erkekler, kadınlar, çocuklar... Nüfusun yüzde 52'si 19 yaşın altında. Her yer çocuk. Her çocuk için bol taş, ama tek bir park var. "Sinema nedir?" diye soruyor, içlerinden biri. "Akşama sokağa gel, göreceksin," diyor, gençlerden biri. O gençlerle birlikte Hakkari'deyim. Her biri ülkenin başka bir yerinden geldi. Kızlıerkekli, 'toplum gönüllüsü' diyorlar kendilerine. Bir gün bir köye çıkıyor, doğumda ölmesinler diye, kadınlara sağlık bilgisi anlatıyor, aynı akşam Hakkari sokaklarında çocuklara film gösteriyorlar. "Ne işin var Hakkari'de, canına mı susadın?" diyenlere inat, gelmiş birçoğu. Hatta biri "Aman fotoğrafımı çekmeyin, ailem beni Çeşme'de tatil yapıyor sanıyor," diyor...
Hava sıcak, gündem daha sıcak... Sokaklar tedirgin, evlerde gün boyu haber kanalları açık. Anneler hep ağlıyor: Hem şehitlere hem dağda ölenlere. Buradaki kadın hem şehitin anası, hem teröristin... En çok şehit veren illerin başında da Hakkari geliyor! Kadınlar, kalplerini açıyor, konuşmak, anlatmak istiyorlar. Dışardan gelen gençler çocuklarıyla oynadıkça, daha bir mutlu oluyorlar. "Daha çok gelin, daha çok çay içelim, konuşalım," diyorlar. İnsanları fikirler ayırır, duygular birleştirir. Ortak duyguda birleşen 35 gencin gözünden bir başka Hakkari gördüm. O gençlerden ikisi Hakkari'de hayatlarını birleştirdi. Düğün iki gün, iki gece sürdü. Ertesi sabah yola çıktığımızda, yanımızda gençlerden biri, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) gönüllüsü Sevgi vardı. O, birkaç ay sonra Hakkari'ye yine gelecek. Bu kez sınıf öğretmeni olarak. İlk kez görev yapacağı yeri ve insanlarını tanımış olmanın rahatlığıyla, gülümseyerek "Hakkari'yi sevdim," dedi. Movie röpü sabah.com.tr'den izleyebilirsiniz. (İbrahim Betil ve tüm TOG gönüllülerine teşekkür ederim.)