Türk
resmi 10 yılda 10 kat ivme kazandı. Sanat fuarları, sergiler, galeriler ve müzayedeler artık çok daha fazla kişinin ilgisini çekiyor. Veriler net ortaya koyuyor: Son yedi yılda sanat piyasasının kalbinin attığı müzayedelerde, ki buna resim ve heykel dışındaki sanat eserleri dahil değil, rekor üstüne rekor kırılıyor. 2002'de 8 milyon dolar olan toplam müzayede cirosu, 2010'da 90 milyon dolara dayandı. Türkiye'nin müzayede veri bankası Lebriz'in verilerine göre, 5 Ekim 2011'e kadar yaklaşık 55 milyon dolarlık satış gerçekleşmiş. Tabii bu rakam geçtiğimiz hafta düzenlenen Antik AŞ'nin müzayedesini ve bugün Portakal Müzayede Evi tarafından düzenlenecek açık artırmayı kapsamıyor. Bu iki müzayede sonucunu da ilave edersek, 2011'in toplam satış rakamı geçtiğimiz yıldan daha yüksek. Kısacası Türk resim piyasası her yıl çıtayı daha da yukarı taşıyor. Üstelik sadece Türkler değil, Türk sanatına ilgi duyanlar. Londra'da, Doha'da, Sotheby's ve Christie's gibi dünyanın önde gelen müzayede evlerinin düzenlediği Türk resim müzayedelerinde de rekorlar kırılıyor. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Contemporary İstanbul'daki verileri de hatırlamakta yarar var: 42 yabancı galeri yer aldı fuarda. Oysa 2006 yılındaki fuara katılan yabancı galeri sayısı sadece altıydı. Üstelik fuarı Şangay, Hong Kong, Dubai ve Beyrut sanat fuarlarının yönetici ve direktörleri de bizzat izledi. Hepsi de, Contemporary İstanbul'un bölgede merkez olma yolunda lokomotif olduğunu belirtti.
AVRUPALILAR DA TÜRK RESMİ İSTİYOR
Geçtiğimiz hafta Hasköy'deki Tarihi İplik Fabrikası'nda Açık Kapı Sosyal Sorumluluk Derneği için düzenlenen müzayedenin küratörlüğünü de dünyaca ünlü bir isim, Fransız küratör Jerome Sans üstlendi. Kısacası, sadece Uzakdoğu ve Ortadoğu ülkeleri değil, Avrupa da gözünü İstanbul'a ve Türk sanatına dikmiş durumda. Antik AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Artam, geçen hafta 9 milyon dolar rekor fiyatla müzayedeye çıkan, ancak satışı ertelenen Osman Hamdi Bey'in
Huzur tablosuna Avrupalıların da talip olduğunu söylüyor. Ancak Türkiye'deki kanunlara göre, 100 yaşın üzerindeki eserlerin yurtdışına satışı yasak. Bu, eserlerin ait oldukları yerde kalmaları adına iyi. Fakat Artam, bu durumun, eserlerin dünya piyasasında hak ettiği yerlere gelmesinde bir engel teşkil ettiğini söylüyor.
ABD'DE TÜRK GALERİSİ
Türk sanatı tüm dünyada yükselişe geçti diyoruz. Bunun kanıtlarından biri de Soyak ve Kurttepeli ailelerinin New York Chelsea'de açtıkları sanat galerisi. Burada Türk sanatçıların eserleri de satılıyor. Ve dünya sanat merkezinin ABD olduğunu kabul edersek, New York gibi bir yerde Türk sanatçılarının eserlerinin satılması büyük bir adım. Kurttepeli'ye, Türk sanatçıların eserlerine olan ilgiyi sorduğumda, "Çok iyi. Büyük koleksiyonerler Türk sanatçıların işlerini alıyor. Hedeflerimiz arasında Los Angeles'ta bir galeri açmak var," diyor.
EVLERDE ÇOK FAZLA BİLİNMEYEN SERVET VAR
Günümüzde müzayedelere çıkan eserlerin çoğunluğu evlerden toplanıyor. Mazisi Osmanlı gibi zengin bir imparatorluğa dayanan toplumuz. Pek çoğumuzun evinde, dedemizden, anneannemizden kalma eski işlemeler, porselenler, resimler, el yazmaları var. Aslında ne yazık ki birçoğumuz elimizin altındaki bu değerlerin farkında bile değiliz. Turgay Artam, ekspertiz için gittikleri evlerde çok değerli el yazmaları, resimler ve hilyeler bulduklarını anlatıyor. Elbette bu tesadüfen keşfedilen eserler bir piyango misali sahibini sevindirebiliyor.
SANATA İLGİ NEDEN ARTIYOR?
PRESTİJ: Çünkü sanat eseri almak prestij sağlıyor. Servetin el değiştirmesiyle ortaya çıkan yeni zenginler, belli bir zümreye ait olabilmek için sanat eseri alıyor.
REKLAM: Müzayedelerden bir eser almak aynı zamanda 'reklam' anlamına geliyor. Pera Müzesi, Osman Hamdi Bey'in Kaplumbağa Terbiyecisi adlı eserine 5 milyon lira ödediğinde, belki de verdiği paranın beş katı değerinde reklam yapmıştı. Müze açılmadan altı ay önce sık sık medyada yer aldı. taşındı.
YATIRIM: Prestij ve reklam dışında, sanat eseri aynı zamanda iyi bir yatırım. Doğru seçilen bir eser, asla değer kaybetmiyor. Hatta yurtdışında profesyonel olarak sanat yatırımıyla ilgilenenler var. Fon oluşturup eser alan ve değeri arttığında da satıp kazanç elde eden yatırımcıların sayısı, küçümsenemeyecek kadar fazla.
PSİKOLOJİ: Evde bir sanat eserinin varlığının, insan psikolojisine olumlu katkı sağladığı biliniyor.