Kıyafetlerimizi büyüteçle inceliyorlar
- Artık defile yapmıyorsunuz, koleksiyonlarınızı müzede sergiliyorsunuz. Bunun nedeni nedir?
- 2008'de son defilemizi gerçekleştirdik ve 2009'da 'İstanbul Contrast' sergisini yapmaya başladık. Daha önce uygulanmamış bir konsept olduğu için, bununla devam etmeye karar verdik.
- Sergi yapmak, defile yapmaktan daha kolay olduğu için mi bu yöne kaydınız?
- Aslında sergi yapmak çok daha zor. Defiledeki manken, izleyicilerin önünden yürüyüp gidiyor, pek çok kusurunuz görülmüyor. Ama sergide öyle değil. İnsanlar ellerinde büyüteçlerle sergilediğiniz kıyafetleri inceliyor. Sergi, kusur kabul etmiyor.
- O zaman neden herkesin yaptığı gibi defile değil de sergi?
- Canı sıkılan tüm erkek ve kadınların tasarımcı olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Bırakın Türkiye'yi, dünyada bile durum buyken, Victoria Beckham, Sarah Jessica Parker (Halston), Lindsay Lohan (Ungaro) gibi isimlere, sözde koleksiyon hazırlatılıyorken, biz daha prestijli bir iş yapalım istedik.
- Sıfırdan, dünyada saygı gören bir marka yarattınız, genç tasarımcılar ne yapmalı?
- Bizim yaptığımız gibi bir koleksiyon yapmalı ve onu sunmalı. Türkiye'de artık İstanbul Moda Haftası gibi bir platform var, bizim böyle bir şansımız yoktu. Satın almacılar buraya da geliyor.
- Modada 'Satmıyorsa yetenekli değildir,' demek doğru mu?
- Fransa'da bizim de jüri olarak katıldığımız yarışmalar düzenleniyor. Ama kazananlar bugün var, yarın yoks. Sonunda moda, para kazanmak için yapılıyor ve satmayacak işi üreten, bu endüstride var olamıyor. Yeteneğin içinde tasarım, satılabilirlik, yenilik, zamansızlık ve fonksiyonellik olmalı. Kimsenin de hevesini kırmak istemeyiz. İnancı olan denesin.