13 YAŞINDA STAJA BAŞLADIM
İki kısa film projesi çekmeye hazırlanıyorum
- Yeni projeler neler?
- Kısa filmler çekeceğim ocak ve şubatta iki tane. Bir tane daha proje var. Bir dönem balonlu ambalajların içine şırıngayla boya doldurup resimler yapıyordum. Şimdi bu malzemeyle 50 metrekarelik alanı kaplayacağım. Soba, duvar, perde, koltuk olan bir oda. Bu korumak amaçlı bir kaplama; nostaljik bir odayı kaplayacağım. İçinde Kürk Mantolu Madonna resmi olacak Zeki Müren resmi olacak.
- Kürk Mantolu Madonna'yı da siz mi çizeceksiniz?
- Evet. Bilmiyorum yüzünü boş mu bıraksam, nasıl yapsam daha karar vermedim. Ama çizeceğim.
İdeal dünyalar yarattım mercekteki videolarda
- Absolut'un projesi kapsamında yaptığınız enstelasyondan bahseder misiniz?
- Tasarımcı Derin Sarıyer bir proje yapmıştı, onun hikayesi boş bir sayfadan başlıyor. Ben de onu devam ettirdim, benimki de ideal dünyaları anlatıyor. Merceklerden görünen videolar var. İdeal dünya dediğim, çok politik şeylerden bahsetmiyor. Temel şeylerden bahsediyor. Tüm insanlar için eşit şekilde ideal olabilecek bir dünya... Sınırların olmadığı bir dünya düşünüyorum. Bir videoda serbestçe uçan martılar var. Bir başka videoda sürekli yolunu değiştirerek giden bir adam var. Hep aynı yoldan gitmek zorunda olmadığımızı gösteriyor. Bir başka videoda ağaçlar arasında dolaşan bir kız var, benim ikiz kardeşim. Tatminsiz değil, zevkli bir arayışı gösteriyor.
İkiz kardeşimle saç saça kavga eder, sonra hemen barışırız
- İkiz kardeşle büyümek nasıl?
- Süper bir şey... Her zaman bir dostun var. Kavga edip, saç saça baş başa girip iki dakika sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edebiliyorsun. Bayağı güzel bir şey. Yalnız kalmazsın hiçbir zaman. Ama diğer kardeşlerimle de öyle hissediyorum. Küçük kardeşim Emine de sanatçı mesela. O da Ayvalık'ta yaşıyor şu anda. Resim ve heykelle uğraşıyor. Sesi de çok güzel. Neriman Polat'la çalışıyor. Çok düşünen, çok okuyan, çok çalışan bir insan. 23 yaşında, yakında onun da işlerini inşallah göreceğiz. Çok yetenekli, kafası çok iyi çalışıyor. Biz beş kardeşiz. Sinan var 24 yaşında, annemiz ayrı, ama kardeşim. Bir de Murat var, o benim bebeğim, 16 yaşında, babama benziyor.
- Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
- İsviçre'de yatılı okula gittim, orada resim yapıyordum ama hiç emin değildim sanatçı olacağımdan. Biz tüm kardeşler, anne-babamız ayrı olmasına rağmen çok yakındık. Annem, biz çocukken müzede gezdirirdi bizi. Babam da benim sanatçı olmamla ilgili ikiz kardeşim Ayşe'ye 'Bir hevestir, geri döner aramıza diyordum, ama şimdi çok beğeniyorum işlerini,' diyormuş. Ben çok şanslıyım böyle bir ailem olduğu için.
- Eserleriniz hem Eczacıbaşı hem Borusan hem de Taviloğlu koleksiyonuna girdi şimdi. Bu nasıl hissettiriyor?
- Her biri çok çok önemli. Taviloğlu çok eski ve önemli, Eczacıbaşı bana sekiz 10 yıl sonra eserlerim İstanbul Modern koleksiyonunda sergilenir mi diye hayaller kurdurtuyor, Borusan da çok sevindirici.
- Sizin ailede koleksiyonerlik merakı var mı?
- Babam fotoğrafa meraklı. Canan Tolon babamla teyze çocukları. Onun eserleri muhteşem, bayılıyorum ona. Elvan Altay da üvey annem Ümit'in kuzeni. Babamı yavaş yavaş çağdaş sanata teşvik ediyorum. Annem de küçük küçük resim koleksiyonu yapıyor. Bora Başkan'dan iki tane küçük iş satın aldım. Pilevneli'deki sergiden ilk gelen paramla almıştım. Ayrıca bende Gaye Su Akyol'un resimleri var, Bora Akıncıtürk'ün var... İsmet Doğan'la eser değiş tokuşu yapmak istiyorum. Nazım Ünal'dan ve Uğur Güler'den eser almak istiyorum. Ama bir numaram Cevdet Erek.