PATENCİLER PATENCİLER PATENCİLER
Caddebostan hafta sonları çok renkli. Çimlere yayılıp etrafı seyredenler, kitap - gazete okuyanlar, içkilerini yudumlayanlar kadar, güzel havayı farklı bir şekilde değerlendirenler de var. Patenlerini ayaklarına geçirip bir oraya bir buraya kayanlar da bunlardan biri. Patenleri ile Caddebostan'a gelenlerin büyük bir çoğunluğunun amacı spor yapmak. Pateni bir ulaşım aracı olarak görmüyorlar. Hatta patenlerini çantalarına atıp, sahile vardıktan sonra ayaklarına geçiriyorlar. Simin Arson, 30 yaşında. O da büyük çoğunluk gibi patenlerini ilk kez çocuk yaşta ayaklarına geçirmiş. Arson, "İlk patenlerimi aldığımda dört yaşımdaydım," diyor. Gerisi de gelmiş... Her ne kadar ayakları ile ilgili sağlık problemleri yaşasa da spor yapmak için yine patenleri tercih ettiğini anlatıyor. Tek sıkıntısı hafta sonları Caddebostan sahilinin çok kalabalık olması: "Artık havalar düzelmeye başladı. Hafta sonları havalar güzel olduğunda Caddebostan çok kalabalık oluyor, hareket alanınız daralıyor. Spor yapmak için hafta içi akşam saatleri daha uygun. Hafta sonları ise arkadaşlarımla buluşacaksam, birkaç tur atmak için patenlerimi de yanıma alıyorum." Yaklaşık 10 yıldır paten yapan 27 yaşındaki Rüya Türçak da pateni spor için ayağına geçirenlerden biri. Caddebostan'da yaşadığından, patenleriyle kendini sahile atmak için hafta sonlarını beklemediğini anlatıyor: "Benim için hafta sonu ya da hafta içi fark etmiyor. Sahile çok yakın bir yerde yaşıyorum. İstediğim zaman patenlerimi alıp çıkıyorum. Caddebostan'a gelenlerin kalitesi de ortada. Gece, hava karardıktan sonra bile rahatlıkla çıkıp kayabiliyorum." Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde eğitim gören 22 yaşındaki Eylül Ergin ise patenlerini dört yıl önce alsa da pratik yapmaya daha yeni başlamış. Ergin, "Paten benim için eğlenceli bir sporu ifade ediyor. Bir yerde saatlerce oturmaktansa patenlerimi ayağıma geçirip kaymak daha mantıklı benim için. Pek pratiğim olmasa da Caddebostan'da sorun yaşamıyorum. Zaten bu nedenle burada kaymayı tercih ediyorum; insanlar çok yardımcı oluyor," diyor. Selin Sümer'e (27) ise yeni patenlerini kutusundan çıkarırken rastladık. "Çocukluktan beri patene meraklıyım," diyen Sümer, amacının boş boş oturmaktansa hem eğlenmek hem de spor yapmak olduğunu söylüyor.
KAYKAYCILAR KAYKAYCILA
Caddebostan'ın nüfus olarak en küçük çaplı grubu kaykaycılar. Genelde kendi hallerindeler. Onlar da hafta sonları kaykaylarıyla bir oraya bir buraya dolaşıyorlar. Aralarında çok gençler de var neredeyse orta yaşlılar da. 16 yaşındaki Oğuzcan Kaftanoğlu, iki yıldır kaykay yaptığını söylüyor. Çoğu zaman Caddebostan'daymış. "Ama," diyor: "Kaykayımı yakın yerlere gitmek için de kullanıyorum. Arkadaşlarım bir yere çağırdığı zaman kaykayıma atlayıp hızlı bir şekilde gidiyorum." Kaftanoğlu kaykay yapanlar için özel hazırlanmış parkların eksikliğinden yakınıyor. 32 yaşındaki Onur Karayel ise eğitim gördüğü ABD'de tanışmış kaykayla. Türkiye'ye döndükten sonra da İstanbul'da kaymaya devam etmiş. Alıştığımız kaykaylardan daha uzun olan (neredeyse 1 metre) longboard'lardan kullanıyor. Her ne kadar Caddebostan'da kaymaktan memnun olsa da, Karayel, Türkiye'de kaykay kültürünün olmadığı görüşünde: "Her yerde kaykay ayakkabıları satılıyor. Herkesin ayağında da bu ayakkabılar var. Fakat Türkiye'de kaykay bulmak çok zor. Çok az yer kaykay satışı yapıyor. Onlar da yurt dışındaki fiyatların çok üzerinde satış yapıyorlar. Bu kültür yaygınlaşsa belki de daha çok insan kısa mesafeleri kaykayıyla alacak."