Dondurmanın da kalsiyum bakımında zengin bir ürün olduğuna dikkati çeken Özdemir, şöyle devam etti:
"Biz dondurmayı her zaman tavsiye ediyoruz. Ramazan'da dondurma tüketmemiz daha önemli hale geliyor. Yani peynir tüketmiyoruz, sütü hemen hemen hiç tüketmiyoruz. Bunu bir miktar telafi edebilmek için dondurma tüketmeliyiz. Dondurmanın bileşenine baktığımız zaman sütle kıyasladığımızda 100 mililitre sütten aldığımız kalsiyum düzeyini 50 gram dondurmayla karşılayabiliriz. Dondurma sütten kalsiyumca daha zengin bir ürün. Hemen hemen iki katı. Çünkü biz dondurma yapımında süt tozu katmak durumundayız veya sütü koyulaştırmak zorundayız. Bu da süte göre kalsiyum açısından daha zengin hale getiriyor. Onun için çocuklarımızın istediği kadar dondurma tüketmesini biz istiyoruz."
Şeker hastalarına klasik dondurma tavsiye etmediklerini anlatan Özdemir, "Şeker hastalarının dondurma yememeleri gerekiyor. Şeker hastaları için dondurma üzerine çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Herkesin dondurmayı çok sevdiğini anlatan Özdemir, "Dondurma mutluluk verici bir ürün. Yurt dışında tüketim miktarlarına baktığımız zaman bizden beş kattan daha fazla dondurma tüketimleri var. Türkiye'deki dondurma tüketimi maalesef istenilen seviyeye gelemedi. İstediğimiz dondurma kalitesine de gelemedik, Türkiye'de aşırı şeker kullanımı var. Dondurma yerken süt tadı almak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dondurma Ramazan'da, iftarda da sahurda da rahatlıkla tüketilmelidir. Dondurmadan korkmamalıyız. Ramazan'da meyveli veya çikolatalı dondurma yerine sütlü dondurmayı tercih etmek gerekiyor. Çünkü eksiğimiz süt. Meyveli dondurma yapılırsa meyve katma oranında süt bileşimi azalıyor. Bu durumda sütün miktarı yarı yarıya düşüyor, meyveli dondurmada. Onun için sütlü veya kakaolu dondurmayı Ramazan'da tercih edelim. Meyveli dondurma Ramazan dışındaki günlerde tüketilebilir. Çünkü meyveyi Ramazan'da çok tüketiyoruz ama süt tüketimimiz az olduğu için sütlü dondurma tüketmeliyiz."