Samet Aybaba, kritik ve gerilimi yüksek maçlarda akıl tutulması yaşıyor. Bursaspor deplasmanında da böyle bir durum yaşandı. Öyle bir 11 çıkardı ki taraflı tarafsız herkesi şaşırtan ve daha oynanmadan "Beşiktaş'ın bu maçı bu kadroyla kazanması mucize" hissini uyandıran bir tercihte bulundu.
Aybaba'nın öngörüsü ve tercihleri hatalıydı. Çünkü..
1- Sezon başı kampından bu yana her yönüyle "Beşiktaş'ın futbolcusu değilim" diye adeta bağıran Mehmet Akgün'e agresif oynaması kesin olan Bursa karşısından sahanın en kritik görevlerinden birini verdi. Bulunmaz hint kumaşı gibi zaman zaman sağ bekte, zaman zaman ön liberoda şanslar bulan ve aldığı dakikaların çoğunu heba eden futbolcuyu ve Beşiktaş'ı ateşe attı. Necip'in kötüsünün bile Akgün'ün en iyisinden daha iyi olacağı gerçeğini göremedi.
2- Çarpraz bağları koptuktan sonra değil kendini bulmayı, zihinsel maç hazırlığını bile tamamlamamış Mustafa'yı timsahların önüne attı. Nasıl oldu da 11'de Mustafa kurtarıcı oluverdi? Holosko'nun en kötü hali bu takımda hazır olmayan ve kasık ağrıları bulunan Mustafa'dan daha iyi başlangıç yapmaz mı hocam? 2-0'dan sonra Holosko'yu oyuna alsan ne yazar, neye yarar?
3- Durarak oynayan, deparları sevmeyen kondisyon fukarası Oğuzhan mı sağda daha iyi oynar Holosko mu? Oğuzhan'ın ne işi var sağ kanatta? Yürüyerek oynadı, deparsız, kaygısız..
4- Escude iyiyken ve formayken kulübede tutup inadına Ersan'ı oynattın. Ersan'ın anlayacağı ve oynayacağı maçta Fransıza formayı verdin. O da Beşiktaş'a el vermedi Pinto'ya, Batalla'ya yol verdi.
Hiç kimse yüreğiyle oynayıp hakkıyla kazanan Bursa karşısında "sakatlık" bahanesine bürünmesin. Kondisyoner senin, idman ve program senin. Olmadı hocam. Bursa'da da bu iş olmadı. Bunu uzun süredir inancını yitirmiş insanlardan biri değil, geldiğinden bu yana hoşgörü limitlerini sonuna kadar zorlayanlardan biri söylüyor.
FEDA dedik HEBA olmaya doğru gidiyor. Beşiktaşlı akıl tutulması da teknik direktör tutulmaları da yaşamak istemiyor.