Sezonun ilk büyük maçı ama büyüklüğe yakışan bir maç mı? Tartışılır. Maçın ilk yarısında orta alanda git gellerle geçen bir oyun. Her iki takım da kontrollü oynamaya çalıştı. Bu yüzden temponun artmadığı ve sıkıntı veren kale önü tehlikelerinin çok az yaşandığı bir ilk yarı. Trabzonspor için olumlu düşüncelerimiz ne yazık ki yok. Dörtlü savunmanın kenarlarında Zeki ve Olcan'a yer verildi. Olcan bütün iyi niyetine rağmen dün de görüldü ki bu yerin oyuncusu değil. Karşısında Beşiktaş'ın dünkü maçtaki en silik oyuncusu Dentinho olmasa ilk yarıda bu alandan çok önemli boşluklar verilebilirdi. Orta sahada Aykut sadece rakibi karşılayan görünümünde, Colman ise ne karşılayan ne de hücumda hiçbir etkinliği olmayan görünümde! Sarı kartı varken Mustafa Pektemek'e yaptığı hareketten sonra ikinci sarı kartı görerek atılmayı hak etti. Kenarlarda ise Olcan'ın önünde Volkan Şen, sağda Alanzinho, her ikisi de kaderleriyle baş başa. Önde ise Henrique'yi destekleyen ve fizik yönden hazır olmayan Malouda.
İkinci yarıda ise Trabzonspor'da değişen hiçbir şey yoktu. Öne giden her top çabuk kaybedildiği için Trabzonspor kendi alanından bir türlü çıkamadı. Colman'ın yerine giren Zokora ve Aykut savunmanın tamamen içine girmek zorunda kaldılar. Beşiktaş ise ilk yarıya göre kenarları daha iyi kullandı. Fernandes'in oyunda etkinliğini artırmasından sonra ise Olcay'la öne geçmeyi başardılar. Golden sonra ise Trabzonspor oyun disiplininden tamamen uzaklaştı, kaderine razı bir görüntü çizdi.

ANLAŞILMAZ VOLKAN ISRARI
Ve ligin ilk haftasında üç puanı İstanbul'da bıraktı. Sezon başından beri Trabzonspor'un Avrupa kupalarında yaptığı karşılaşmalarda sorunlarını dile getirmeye çalıştık. Öncelikle Mustafa Akçay'ın geçen yılki yapılan hatalardan ders çıkarmasını ve artık bazı oyuncularla (Örneğin Volkan Şen) ısrarcı olunmaması gerektiğini ve takım bütünselliği içerisinde hareket edebilecek, koşan, mücadele eden genç oyunculara daha fazla şans verilmesi gerektiği düşüncesindeyim.