Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

İki takım kaptanının iflası

G.saray'ın kazandığı, sahaya kaptan olarak çıkan Selçuk ve Emre'nin kaybettiği derbi olarak geçer tarihe... Gerisini hatırlamasanız da olur. Topun 41 dakika oyunda kaldığı, iyi niyetli oyuncu sayısının iki takımda da bir elin parmaklarını geçmediği bu derbide, Sneijder'in mükemmel gol vuruşu dışında futbolu sevenler adına ne vardı ki!
Evet, Mancini Burak'ı sağ kanata atarak Caner'in önünü kapamış, orta alanı yine üçlü tutup, F.Bahçe'yi Emenike'ye uzun top atmaya mecbur etmiş olabilir. Ama inanın mesele bu da değil. Gökhan'ın sorumsuzluğu, ne de Kut'ın verimsizliği... Bu da mesele değil. Mesele, Emre gibi 20 yıla yakın futbol geçmişi olan bir oyuncunun 40 dakikada kafa olarak sahada iflas etmesi. Bunda Melo'nun payı var mı, var.
Mesele, 60. dakikada boştaki Sneijder'e pas vermek yerine hercai bir şutu tercih eden Selçuk İnan'ın, kendisini fırçalayan Mancini'ye 50 bin taraftarın önünde eliyle koluyla isyan bayrağı açması ve ardından formayı çıkartıp, sahayı terk etmesi...
Derbiler kazanılır, kaybedilir ama G.Saray ve Fenerbahçe'nin bu meselelerini bir an önce dört duvar arasında çözmesi gerekli. Her G.Saray-F.Bahçe derbisine, Metin Oktay ve Can Bartu'nun unutulmaz dostluk fotoğrafıyla gidiliyor ancak santra düdüğü ile beraber, yıllardır kimse ne Metin Oktay'ın ne de Can Bartu'nun tırnağı oluyor. F.Bahçe'nin hak ederek yürüdüğü şampiyonluk yolunda, G.Saray derbiyi kazanarak mart ayındaki hüsranların üzerini örtmek istiyordu. Ortada ezeli rekabetin heyecanı dışında derbilik ne vardı ki Allah aşkına? Sahada yaşananlar, milyon Euro'lar kazanırken, işi futbol oynamak yerine tribünlere oynayanların eseridir. Tribüne bir oynarsınız, iki oynarsınız gün gelir kendinizi tribünde bulursunuz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA