Yerlilerin bile yurtdışına kaçtığı pazarda dört büyük sorun göze çarpıyor. Altyapı maliyetlerinin yurtdışına göre yüksek olması. Enerji maliyetleri, yasa ve regülasyonlar diğer önemli sebepler. Ancak bunlar hazır olduğunda da insan kaynağı ihtiyacı ortaya çıkacak görünüyor.
PAHALI ALTYAPI: Veri merkezi ve trafiğin büyük çoğunluğunu üreten Türk Telekom'un tarifelerinin yüksek olması içeriğin yurtdışında tutulmasının en büyük sebebi. Türk Telekom'un 3 veri merkezi ve yeni tarifelerle ilgili hazırlık yaptığı biliniyor. Ancak ortada net karar yok.
PAHALI ELEKTRİK: Veri merkezlerinin en çok tükettiği şeyin başında elektrik enerjisi geliyor. Enerji ve vergi maliyetlerinin düşürülmesi Türkiye'nin İnternet Değişim Noktası olmasını sağlayacak önemli bir etki yaratabilir.
REGÜLASYON VE KANUNLAR: YouTube'un kapalı olması ve hâlâ çözüm üretilememesi veri merkezini Türkiye'ye taşımak zorunda olan firmaları düşündürüyor. Yöneticilerinin sürekli yargı ile karşı karşıya gelmesi onların çekincelerini artırıyor. En önemlisi regülasyonun özellikle veri değişim (Peering) hizmetleri konusunda elinden geleni yapması gerek. Yapılanları sektör yeterli bulmuyor
İNSAN KAYNAĞI VE İÇERİK: Bütün bu değişimler, veri merkezi projeleri için uzman işgücüne ihtiyaç duyulacak. Buna hazırlıklı olmak gerekiyor. Ayrıca sosyal ağlar, e-posta, sohbet, video benzeri tüm içerikte yerli üretim yetersiz kalıyor. Bu konunun desteklenmesi şart.
Hesap sürekli kabarıyor
TÜRKİYE'DE Haziran 2010 itibari ile 7 milyon 600 bin internet abonesi var. Bu abonelerin en düşük paketten hizmet aldıkları varsayıldığında yılda yaklaşık 2-3 milyar TL'lik bir maliyet ortaya çıkıyor. İnternet trafiğinin yaklaşık yüzde 67'si yurtdışına gidiyor varsayımı ile aslında yılda 1.3 ile 2 milyar TL'yi her yıl yurtdışındaki içeriğe ulaşmak için ödediğimiz görülüyor.