Kesinleşmiş
20 yıl hapis cezasını çekerken lösemiye yakalanan ve son günlerini ailesinin yanında geçirmek isteyen 18 yaşındaki Abdullah Akçay'a, Adli Tıp'tan kötü haber geldi. Kurum, Akçay'ın hastanede kalmasında sakınca olmadığına karar verdi. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bodrum katındaki odada, başında askerlerle tedavi gören Akçay için ailesi oğullarının affı için Cumhurbaşkanı Gül'e başvurdu. Bir yandan da durumunu belirten doktor raporunu 4 Mart'ta Adli Tıp'a verdi. Ardından Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji uzmanı Dr. Naciye Demirel Yıldırım, hastanın artık ilaç tedavisine cevap vermediğini belirttiği ikinci bir rapor daha hazırladı. Hastane heyetinin onayladığı bu raporu 25 Haziran'da bir kez daha Adli Tıp Kurumu'na veren aile, mahkemeye gelecek yanıtı beklemeye başladı. Ailenin avukatı Ahmet Tamer, Adli Tıp'ın 21 Mayıs'ta hazırladığı raporu 15 Haziran'da mahkemeye gönderdiğini öğrendi. Rapor, hazırlandığı tarihten 40 gün sonra, 1 Temmuz'da savcılık kalemindeki yığılı dosyalar arasında bulundu. Avukat Tamer "4 ay önceki durum göz önüne alınarak çıkarılan raporda hastanede kalmasının sakıncası olmadığı belirtiliyor. Ancak şimdi hasta yatağından kalkacak durumda değil. Bürokrasi kurbanı oluyor. Bir lösemi hastası için zaman çok kıymetli. 4 ay daha bekleyemez" dedi.
LÖSEMİLİ HASTAYA İZİN YOK
20 yıllık hapis cezasını çekerken lösemiye yakalanan 18 yaşındaki Abdullah Akçay'a Adli Tıp'tan izin çıkmadı. Haziranda "durumu ağır" diye ikinci bir rapor daha hazırlandı. Ancak kurum marttaki raporu inceleyerek "Hastanede kalabilir" raporu verdi.