Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Yaralı, söz konusu çiftlere yönelik tedavide elde edilen embriyoların dondurularak saklanması önerisinde bulundu.
''Tüp bebek tedavisinde embriyo transferine kısıtlama getiren yönetmelik değişikliği, embriyo dondurma yöntemini çok daha önemli hale getirdi'' diyen Yaralı, tüp bebekte gebelik şansı azaltılmadan, çoğul gebelik riskinin en aza indirilmesi için embriyo transferiyle ilgili etkin bir strateji izlemek gerektiğini söyledi.
Tedavide elde edilen kaliteli, iyi, fazla embriyoların dondurularak saklanması gerektiğini bildiren Yaralı, bunun hem ekonomik, hem de psikolojik yararları olduğundan söz etti.
Dondurulan embriyoların transferinin düşük dozda ilaç kullanımıyla yapılabildiğini belirten Yaralı, bu yöntemle aşırı uyarım sendromu riskinin de ortadan kalktığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Yaralı embriyonun dondurulmasının, çoğul gebelik riskini azalttığı gibi, yumurtalıkların sadece bir kez uyarılmasıyla hem taze, hem de donmuş embriyo transferi gerçekleştirilerek gebelik şansını artırdığını belirtti.
Dondurma işleminde embriyonun kalitesinin başarıyı etkileyen en önemli faktör olduğuna işaret eden Yaralı, ''Çiftlerden izin belgesi alınarak dondurulan embriyolar, yasaya göre 5 yıl süresince sıvı nitrojen içerisinde saklanabiliyor'' dedi.
Prof. Dr. Hakan Yaralı, bazı durumlarda tüp bebek tedavisinde daha sonra kullanılmak üzere spermin de dondurularak saklanabildiğini söyledi.
Yeni Tüp Bebek Yönetmeliği'ne göre, erkek üreme organı tümörlerinde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi öncesi; diğer sistem tümörlerinde ise sperm yapımını etkileyebilecek radyoterapi, kemoterapi öncesi ve ağır sperm bozukluğunda ilerde hiç sperm bulunamaması riskini önlemek için bu tür dondurma işlemine izin verildiğini anlatan Yaralı, psikolojik nedenle sperm üretmede yaşanabilecek zorluğun da bu işlemle çözülebileceğini sözlerine ekledi.
