Çoğu insanın karşılaştığında başını çevirdiği sokak çocuklarına, ressam Nilgün Okay evini açtı. Okay, 6 yıldır, belli aralıklarla bu talihsiz çocukları evinde ağırlıyor, onlara yemek pişiriyor. Sokak çocukları da ona, "Nilgün Anne" diyor. "Nilgün Anne"yi, sokak çocuklarıyla, eskiden "onlardan biri" olan Ferhat Şahin tanıştırmış. Sokak Çocuklarını Koruma Derneği sayesinde sokaklardan kurtulan ve yaşamını diğer çocukların kurtulmasına adayan Şahin ile Okay'ın yolu, dernekteki seminerde kesişmiş. Ferhat'ın "Vicdan aklamak için gelip gidiyorsunuz" sözüne alınan Okay, bir karar almış. İrtibatını kesmediği Ferhat aracılığıyla sokak çocukları için gönüllü olarak çeşitli çalışmalara katılmış. Şimdi de bu çalışmaları sürdürüyor ve arkadaş çevresini, çocuklara yardımcı olmaya teşvik ediyor. Nilgün Okay, sokak çocuklarını yemekte ağırlamaya, annesi Gülsüm Okay'ın 6 yıl önce verdiği iftar davetiyle başlamış. Böylece, "Nilgün annenin sofrası" çocuklara açılmış. O gün bugündür, sokak çocuklarını sofrasında ağırlayan Okay'ın ünü, kısa zamanda yayılmış. Yardımseverliğini anne şefkatine eşdeğer gören çocuklar da ona "Nilgün Anne" adını takmış. Gülsüm Okay'a ise "Gülsüm Anneanne..."
MUSAKKANIN TADINI BİLMİYORLAR
Buluşmalar, iki tarafın isteğiyle gerçekleşiyor. Kimi zaman onlar telefon ediyor, kimi zaman sokak çocukları adına Ferhat Şahin arıyor, "Nilgün anne müsaitsen sana geleceğiz" diyor. Hemen tencereler kaynıyor, sofralar kuruluyor; ev ortamına hasret yürekler, Nilgün Anne ile oturdukları yemek masasında bir gün sıcak bir yuva kurabilme hayaliyle çarpıyor. Ferhat Şahin, Nilgün Okay'ın ilk yemek davetini şaşkınlık ve sevinçle karşıladığını belirterek şunları anlatıyor: "Uyardım, 'Nilgün Anne, bu çocuklar sokaktan gelecek, üstleri kokar' dedim. 'Ne kokarsa koksunlar, getir' dedi. Çocukları, ayakkabı ve çoraplarını değiştirip öyle getirdim. İçlerinden biri imam bayıldı, diğeri musakka istemişti. Şaşırmıştım. Sonra yemeğe giderken öğrendim ki, çocuklar yemeklerin isimlerini bir yerlerden duymuş ama tadını bilmiyor; 'Hiç yemedim ama çok güzelmiş' diye meraktan söylemişler. Yemek buluşmaları sonradan bir gelenek haline geldi. Nilgün Anne ile Gülsüm Anneanne'nin şefkati ve lezzetli yemekleri çocukları sevindirmeyi sürdürdü. Kendi yemek takımlarıyla, hiçbir ayrım göstermeden yaptığı muamele, çocukları çok mutlu ediyor."
'ONLAR DA BİZİM OĞLUMUZ'
Nilgün Okay'ın evinde sokak çocuklarını ağırlaması, başta komşuları tarafından yadırganmış. "Korkmuyor musun?" sorularına yanıt vermekten yorulduğunu belirten yardımsever kadın, "Neden korkayım? Onlar bizim de çocuklarımız. Birilerinin bu çocuklara yardım eli uzatması gerek" demiş. Nilgün Okay'ın, uzun yıllar ABD'de yaşayan ve geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye dönen oğlu Emre de, annesi ve anneannesinin yaptıklarından mutluluk duyduğunu söylüyor. Gülsüm Anneanne ise "Gücümüz bu kadarına yetiyor, daha zengin olsak ev bile alırdım" diyerek duygularını dile getiriyor.
'KURTULMAK İSTİYORUZ'
Y.Güler (30): "Evden kaçtığımda 9 yaşındaydım. Başıma gelmeyen kalmadı, Köpek ısırdı, koluma tiner döküp yaktım. Annemi çok özledim fakat adresini bile bilmiyorum artık. Sabıkam olduğu için iş de vermiyorlar. Uyuşturucuyu bıraktım, artık gerçek bir hayat istiyorum."
A. Ceylan (22): "11 yıldır sokaklardayım. Başıma gelmeyen kalmadı, benim gibi sokak çocuğu olan arkadaşım beni bıçakladı. Yağmurlu bir gecede, uyuşturucu da almışken elektrik trafosunu fark etmediğimden başım yandı. 4 yıldır madde kullanmıyorum, daha gencim, yeniden başlayacağım."
S. Mutlu (22): "Soyadıma aldanmayın hiç mutlu değilim. Ailemin oturduğu semte ne zaman gitsem, tüm mahalleli 'Tinerci, hırsız geldi' diyor. Kendi evimiz, ailem düzenini bozmak istemiyor. Oysa taşınsak, benim için yeni bir hayat başlamış olacak."