Şanlıurfa'da
yaklaşık 10 bin kişilik Hıdrekanlı Aşireti'ne mensup iki aile arasında 5 yıl önce başlayan kan davasında omuriliğine saplanan kurşunla felç kalan 28 yaşındaki Halil Topkan, kan davasına savaş açtı: "Terörden sonra Güneydoğu'ya en büyük acıları yaşatan kan davasını bitirmek için bana kurşun sıkarak yatağa mahkûm edenin bile elini sıkarım." Viranşehir ilçesinde Hıdrekanlı Aşireti'ne mensup Topkan Ailesi'nin 2005 yılındaki düğününde, Çalışkanlar Ailesi ile aralarında başlayan kavga bir gün sonra silahlı çatışmaya döndü. Kurşunların havada uçuştuğu çatışmada Topkan Ailesi'nden bir kişi ölürken, 4 aylık evli Halil Topkan omuriliğine saplanan bir kurşunla felç oldu.
GÜL'E MEKTUP YAZDI
Aynı aşirete ait iki aile arasındaki kan davası 5 yıl boyunca tüm şiddetiyle devam etti. Şimdiye kadar 4 kişi öldü 8 kişi de cezaevine girdi. Yeniden yürüyebilmek için hastane hastane dolaşan Halil Topkan'a ise tek şansının kök hücre nakli olduğunu söylendi. Ama Almanya'da geçtiğimiz yıl yapılan kök hücre naklinden bir sonuç çıkmadı. Halil Topkan'ın ağabeyi ve Hıdrekanlı Aşireti'nin önde gelen isimlerinden Mustafa Topkan, kardeşinin tekrar yürüyebilmesi ve kan davasının sona erdirilmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'den yardım istedi. Hayrünnisa Gül'e mektubunda "Ana" diye hitap eden Topkan, yaşananları anlatarak manevi anlamda yardım istedi.
'YETER Kİ BİTSİN'
Topkan mektubunda, "Eğer kardeşim kök hücre tedavisi ile iyileşirse 2 hastanın da tedavisini karşılarım. Bu kan davasının son bulması kardeşimin iyileşmesine bağlı. Bu hayırlı işi Allah size kısmet etsin. Ölümler, dullar, yetimler olmasın, kimse cezaevlerinde kalmasın" dedi. Topkan'ın mektubunu dikkate alan Cumhurbaşkanlığı da Şanlıurfa Valiliği'nden yaşanan kan davası ve Topkan'a ait raporları istedi. Gerekli izin verilir ve kök hücre nakli yapılırsa, Topkan iki aile barışının temelini kendi ayakları üzerinde atacak. İki aile arasında basit bir düğün kavgasının kan davasına dönüştüğünü anlatan Halil Topkan, 5 yıldır yatağa mahkûm yaşadığını söyleyerek şöyle konuştu: "Eşim beni terk etmedi, ağabeyimle birlikte bana bakıyorlar. Bir gün ağabeyim ya da amcaoğlunun ölüm haberini alacak olmak, beni yürüyemememden daha çok üzüyor. Terörden sonra Güneydoğu'ya en çok acıyı kan davası yaşatıyor. Bu kan davalarının bitmesi için bana kurşun sıkan kişinin bile elini sıkmaya hazırım. Yeter ki büyüklerimiz yol göstersin."
