İstanbul'un tanınmış restoranlarından Yeşilköy'deki Ogün Restoran'ın sahibi Ohannes Nergizyan, geçirdiği beyin kanaması sonucu, 70 yaşındayken yaşamını yitirdi. İstanbullular'ın damağında taht kuran mezelerinin sırrını ise oğlu Garo'ya emanet etti.
FENERLİ OGÜN GİBİYDİ
Ohannes Nergizyan, 1940'ta Kumpapı'da doğdu. Denize âşıktı. Balıklarla konuşur, onlarla dans ederdi. Bir tutkusu da futboldu. Karagümrük Spor'da top koşturuyordu. Topa vuruş tarzı, tekniği dönemin usta oyuncusu Fenerbahçeli Ogün'e çok benzediği için arkadaşları Ohannes'e "Bundan sonra senin adın Ogün olsun" dedi. Ve o tarihten sonra Ohannes'in adı Ogün oldu. Bir süre sonra Nergizyan ailesi, Kumkapı'dan Yeşilköy'e taşındı. Ohannes de, babası İngiltere Başkonsolosluğu'nda çalışan İngiliz kızı Elsy ile burada tanıştı. Aralarında büyük bir aşk doğunca, çift evlendi. Garo ve Nadya adında iki çocukları oldu. Ohannes Nergizyan'ın deniz tutkusu hiç bitmiyordu. Asıl mesleği ayakkabı stilistliği ve satıcılığıydı. Balıkçılığı ise hobi olarak yapıyordu. Bir gün Yeşilköy'de bir ara sokakta dükkân aldı ve "mutfak işine" girişti. Ohannes Nergizyan'ın balıklarla kurduğu iletişimin, yemeklere lezzet kattığı düşünülüyordu. Ogün Restoran'ın müşterileri, Nergizyan'ın balıklarla dans ettiğine inanıyordu. Bu rivayet, bütün İstanbul'a yayılmıştı. 10 yıl önce kalbinden rahatsızlanan Ohannes Nergizyan, bu iletişimin ve leziz mezelerinin sırrını oğlu Garo'yla paylaştı. Bir gün oğluyla balık tutmak için Marmara'ya açıldı. Ona, "Oğlum balıkları tutarken onlara şarkı söyleyeceksin. Onlarla iletişim kurup, konuşacaksın ki onlar da seni sevsin" dedi. Garo da babasının söylediklerini harfiyen uyguladı. Ancak Ohannes Nergizyan, geçtiğimiz çarşamba günü, çok sevdiği restoranında beyin kanaması geçirdi. İki gün hastanede yoğun bakımda kalan Nergizyan, 17 Ocak'ta yaşama veda etti.
