Hepsi de sporla içiçe olan 5 kişilik Gül ailesine, Üniversiteler Kış Oyunları için gittiğimiz Erzurum'da rastladık. Baba Naim Gül, Palandöken başta tüm yarış tepeliklerinin elektrik hatlarını projelendirmiş. Üç çocuk, üçü de milli... En küçük kardeş Fatih Gül 10 yaşında. 4'ünden beri kayıyor, 3 yıldır da kule atlamada 40 metre şampiyonu. Uluslararası pek çok yarışa katılıp dereceler aldı. Küçük yaşına rağmen senenin en az 6 ayını kamplarda, İsviçre, Slovenya ve Fransa'nın dağlarında geçiriyor. Otoriteler geleceğin Avrupa şampiyonu gözüyle bakıyor. Büyük abla Fatmanur Gül ise 20 yaşında. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Ekonomi Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi. Çocuk yaştan beri, her senenin 6- 7 ayı yurtdışı kamplarında. Buna rağmen yüksek puanla girmiş üniversiteye. Antrenörleri arasında dünya ve olimpiyat şampiyonu Ivica Kostalic de var. Ailenin diğer başarılı üyesiyse 19 yaşındaki Betül Gül. 19 yaşındaki Betül, Hacettepe Üniversitesi'nde İngilizce İşletme okuyor. O da yılın yarısını aileden, yurttan, okuldan uzak yurtdışı kamplarında geçiyor. Sorunca bakın neler anlatıyorlar:
'AĞLAYARAK GİDERDİK'
Bunca gurbet, yurtiçiyurtdışı kamplar. Nasıl oldu da okulda başarılı oldunuz peki evlatlar?
Biz diğer akranlarımız gibi bırakın dershaneye gitmeyi, okulumuza bile zor gittik lisede. Kamplara gelenler bavullarında yarı yarıya kişisel eşya getirirken biz ilave valiz alırdık. Onların da içi ders kitapları dolu olurdu. İnternet aracılığıyla aktif çalışma yöntemi uyguladık.
Değiyor mu bunca özleme, çabaya?
Değmez mi? Çok yakında milli sporcularımız dünya çapında başarılara ulaşacaklar. Bizim kuvvetli yapımız, doğayla bütünleşme yeteneğimiz çok yukarılara taşıyacak bizi. Çocukken işkence gelirdi, ağlayarak giderdik idmanlara ama şimdi aşkımız oldu.
Neden şimdi gelmiyor o başarılar?
Çünkü bir Avusturyalı, İsviçreli, İtalyan 12 ay kendi ülkesinde, Alp Dağları'nda karda buzda antrenman yapabiliyor. Ekipmanları zaten üreten ülkeler. Geleneksel sporları onların. Bir yabancı kayakçının bizim küçük Fatih'in yaşında geldikleri düzeye biz 20'li yaşlarda geliyoruz.
'KARDEŞİMİZ ÇOK YETENEKLİ'
Ne maceralarınız vardır kim bilir?
Olmaz mı? Geçen yıl ikimiz de son kapıda takılıp Avrupa'da derece yapma şansını son anda yitirdik. 15 kapı geçip son kapıya kolumuz bacağımız takıldı. Şaka gibiydi ama ağlattı bizi.
Küçük Fatih atlama yaparken korkmuyor musunuz ya düşerse diye?
Hem de nasıl... Kayaklarının boyu bizimkilerden bile uzun. Kendisine sorsanız hiç korkmuyor. Kardeşimiz diye söylemiyoruz, doğal yetenek o. Ama bizim kategorimizde de çok sakatlık hatta ölüm bile oluyor. Sevince korku nedir unutuyor insan.