Türkiye ve Yunanistan, yıllardan bu yana kendi araların daki anlaşmazlıklarla bir çözüm bulmaya çalışıyor. Bu uğraşıların son 10 yıl içinde yoğunlaştığı, halkların birbirlerini daha iyi tanımaya başladığı, eski tahrik edici söylemlerin bir yana bırakıldığı, uzatmalı gerginlik dönemlerinin mazide kalmasını arzu ettikleri bir gerçek. Türk ve Yunan hükümetlerinin karşılıklı ziyaretleri ve üst düzey temaslarıyla 1930'ların Atatürk- Venizelos ilişkilerini yeniden halklarına kazandırmalarını öngören iyi niyet ve nezaket gösterileri de malum... Ancak her iki hükümetin gözünden kaçan önemli bir detay var. Yetkililer birbirleriyle ne denli iyi ilişkiler kurarsa kursun, her iki ülkedeki eğitim sistemleri yeniden gözden geçirilmezse Türk ve Yunan halklarına yıllardan bu yana aşılanan kin ve nefret duygularının bertaraf edilmesi mümkün değil... "Öteki Kasaba" adlı belgesel bu detayı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Film iki kasabada geçiyor: Biri Batı Anadolu'da Ödemiş'e bağlı Birgi kasabası, diğeri Güney Yunanistan'ın Mora yarımadasındaki Dimitsana kasabası... Bu kasabalar, tarihteki özgeçmişleri itibariyle örnek alınmış... Osmanlılar Dimitsana'da, Yunan ordusu da Birgi'de hakimiyet kurmuşlardı. Yerel halklar ise hakimiyet kuranları "işgalci" olarak algılıyordu. Her ikisi de öğretim üyesi olan filmin yapımcıları, Herkül Millas ile Nefin Dinç, bu iki kasabayı bir yıl boyunca belirli aralıklarla ziyaret ederek yaşlılarıyla, gençleriyle, kadınları ve çocuklarıyla oturup sohbet ettiler. Okullarda okutulan tarih kitaplarını incelediler. Her iki ülkede kutlanan ulusal bayramlarda "Öteki"nin nasıl tanıtıldığı, müsamere ve törenlerde nelerin konu alındığı, insanların "öteki" hakkındaki görüşleri ve -tabi ki birbirlerini hiç görmedikleri halde- karşılıklı olarak birbirlerine duydukları korku ve ön yargılar kameraya alındı. Dimitsana'nın ve Birgi'nin önde gelenleri, kendi çocuklarına düşmanlık, kin ve nefret duyguları aşılamadıklarını anlatıyorlarsa da aynı kasabalarda her iki ülkenin "milli günlerinde" düzenlenen törenlerde yapılan çekimlerde çocuklara, birbirlerinin uluslarına karşı kin, nefret, intikam ve düşmanlık aşılayan söylemler, şiirler canlandırmalar yer aldı. Filmde daha yeni konuşmaya başlayan minnacık çocuklardan, ilk okul, orta okul ve lise öğrencilerine kadar geniş bir yaş grubuna, "öteki"nin "kötü" yanlarının öğretildiği ve doğal olarak kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularının aşılandığı görülüyor. 45 dakikalık film, 2010 uluslararası Selanik Film festivalinde izleyicilerin verdiği oylarla "en çok sevilen yabancı belgesel" ödülü kazandı. "Öteki Kasaba" nisan ayında İstanbul Film Festivali'nde de gösterime girecek.