Korkunç olay, dün saat 19.00 sıralarında ortaya çıktı. Kahramanmaraş Barosu avukatlarından Nejdet Sağocak'ın yardımcılığını yapan Hayri Tepebaşı, iş çıkışı avukatı evine bıraktı, ardından Sağocak'ın çocuklarının kaldığı yazlık bağ evine gitti. Tepebaşı, evin giriş kısmında askerden izne gelen Raden Sağocak'ın (30) ipe asılı cesediyle karşılaştı. Tepebaşı, salonda ve üst katlardaki odalarda da kız kardeşleri Beraris (25) ve Sacen (37) ile erkek kardeşi Rulin'in (29) tavana asılı cesetlerini buldu. Sinir krizi geçiren Tepebaşı hemen polise haber verdi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve ambulans gönderildi, geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı.
BABA KAPIYI UZUN SÜRE AÇMADI
Polis uzun süre cep telefonuyla ulaşamadığı baba Nejdet Sağocak'tan cevap alamayınca onun da intihar etmiş olabileceği ihtimali üzerine, adres tespiti yaparak şehir merkezindeki evine gitti. Polisler, kapıyı ısrarla çalmalarına rağmen, baba Sağocak uzun süre kapıyı açmadı. İki cumhuriyet savcısı, olay yerine gelerek jandarma ve polisin kriminal şubesi ekipleriyle birlikte incelemelerde bulundu. Evde herhangi bir boğuşma izi ya da dağınıklığa rastlanmadığı ve cesetlerde ise kesici alet yarası görülmediği öğrenildi. Ayrıca villanın önünde park edilmiş ve ön kapıları açık halde bulunan çocuklara ait arabanın bagajında yarım kilo fare zehiri bulundu.
BİRBİRLERİNE DÜŞKÜNDÜLER
Henüz neden intihar ettikleri belirlenemeyen kardeşlerin astım hastası anneleri Neyra Sağocak'ın (62) da geçen hafta vefat ettiği öğrenildi. 4 kardeşin daha önce de aynı villada mutfak tüpünü açık bırakmak suretiyle intihar etmek istedikleri kaydedildi. Yakınları, 4 kardeşin birbirlerine çok düşkün olduğu, başka arkadaş edinmedikleri, iş sahibi olmadığı ve bilgisayarda vakit geçirdikleri öğrenildi. İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, "Şu anda intihar izlenimi var. Cinayet mi değil mi otopside belli olacak" dedi. Kahramanmaraş'ta 3 Kasım 2009'da da meydana gelen bir intihar vakasında da 23 yaşındaki Hamide, 17 yaşındaki Ayşe ve Emine ile 16 yaşındaki Asiye Karaağaç adlı 4 kızkardeş, kendilerini Ceyhan nehrine atarak hayatlarına son vermişti.
