Yargıtay Ceza Genel Kurulu, internetten tanıştığı kıza, arkadaşının tacizde bulunmasına göz yuman gence de cinsel saldırı suçunun ortağı olarak ceza verilmesini istedi. Yargıtay'ın kararına dayanak olay İstanbul Kadıköy'de yaşandı. 23 yaşındaki genç kız D.Y. ve C.G. internette tanıştı. Bir süre sanal ortamda sohbet eden gençler, bir akşam buluştu. Vakit geç olunca C.G., D.Y.'ye, "Bu saatte eve gidemezsin, ben bir arkadaşımla kalıyorum, istersen bizde kalabilirsin" dedi. Anne-babasından, "kız arkadaşıma gidiyorum" diyerek izin alan D.Y. bu öneriyi kabul etti. Eve giden iki genç, bir süre cinsel birleşme olmaksızın sevişti. Sonra C.G, ev arkadaşı T.G.'ye "Kızla biraz da sen takıl" dedi. T.G., kanepede yatmakta olan D.Y'ye sarılıp cinsel tacizde bulundu. Bunun üzerine genç kız evden çıkarken, C.G. saatin geç olduğu gerekçesiyle genç kızı kalması için ikna etti. Anne-babasına ne söyleyeceğini düşündüğü için geri dönen D.Y.'yi bu kez bıçakla tehdit eden T.G parmağıyla tecavüzde bulundu. Olaydan sonra D.Y. şikayetçi olurken, iki erkek hakkında cinsel saldırı suçundan dava açıldı.
ORTAK SUÇLU
Yargılamayı yapan Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, her iki genci de cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından 5'er yıl hapse mahkûm etti. Mahkemenin gerekçeli kararında D.Y'nin kendisiyle evlenebileceğini düşünerek C.G. ile ilişki kurduğu, elektronik mühendisi olarak tanıtması nedeniyle mesleğinden ve fiziğinden etkilendiği anlatıldı. Kararın temyize geldiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi de her iki gencin ortak suçlu olduğunu kabul ederek, Kadıköy Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını onadı. Bu kez Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, T.G'nin suç işlediği ancak bu saldırıya tepki göstermeyen C.G'nin suçsuz olduğu gerekçesiyle karara itiraz etti. Başsavcılık, C.G.'nin saldırıyı engellememiş olmasının hukuki değil ahlaki olarak değerlendirilebileceğini öne sürdü. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu, önceki günkü oturumunda ele aldığı bu itirazı reddetti. Her iki gencin de ortaklaşa cinsel saldırı suçunu işlediği sonucuna varan Genel Kurul, C.G'nin her ne kadar doğrudan cinsel saldırıda bulunmamış olsa da kendisinden D.Y'ye yönelik saldırıya karşı koymasının beklenmesi gerektiğini savundu.
