Sarı lacivertli kulübün başkanlık koltuğunda 13 yılı geride bırakan ve bu süre içerisinde 12 teknik direktörle çalışan Aziz Yıldırım; 6'sı olağan, 3'ü olağanüstü olmak üzere 9 kongre yaşadı. Yıldırım 6 seçime tek aday olarak girdi ve iki kez istifa ettiği başkanlığa baskılar sonucu geri döndü. Yıldırım bu yıllarda Ortega, Roberto Carlos, Anelka, Rapaic gibi flaş transferlere imza attı. Bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin oynandığı gün başkanlık koltuğuna oturan Aziz Yıldırım'ın ilk yılında, sarı lacivertli ekip, ezeli rakibinin arkasından ligi ikinci tamamladı. Bir sonraki sezonda Otto Bariç'in yerine Alman Löw'ü takımın başına getiren Yıldırım; Elvir Bariç, Murat Yakın, Ogün Temizkanoğlu ve Abdullan Ercan gibi flaş transferler gerçekleştirdi ama takım 1998-1999 sezonunu da 3. sırada tamamlaya bildi. 1999-2000 sezonu öncesinde takım bu kez kulübün efsane isimlerinden "şeytan" lakaplı Rıdvan Dilmen'e emanet edildi. Alpay Özalan, Samuel Johson, Souleymane Oulare gibi transferlerle lige başlayan Fenerbahçe, Macaristan'ın MTK takımına elenince, ligin henüz 5 haftasında takımın başına Zdenek Zeman getirildi. Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazandığı ve üst üste 4. kez şampiyon olduğu bu sezonu, çalkantılarla geçiren sarı lacivertli ekip ve Yıldırım için tek teselli, Ali Sami Yen Stadı'nda alınan 1-0'lık Galatasaray galibiyeti oldu.
ŞAMPİYONLUK VE İSTİFA
2000-2001 sezonu için Mustafa Denizli ile anlaşan Yıldırım; Milan Rapaiç, Haim Revivo, Kennet Andersson gibi isimleri de transfer etti. Bu sezonda, ilk şampiyonluk sevincini de yaşadı. Ancak Fenerbahçelilerin mutluluğu, Yıldırım'ın sağlık sorunlarını ve ailesine yeterince vakit ayıramamasını gerekçe göstererek başkanlıktan ayrılacağını açıklamasıyla yarım kaldı. Gelen baskılar sonrasında bu kararından vazgeçen Yıldırım, kadrosunu koruyarak başladığı 2001-2002 sezonunda katıldığı Şampiyonlar Ligi'ni puansız kapattı. Bu yıl Denizli ile de devre arasında yollar ayrıldı. Bir sonraki yıl Arjantin'in dünyaca ünlü yıldızı Ariel Ortega'yı ve Tuncay Şanlı'yı kadrosuna katan Fenerbahçe, 6 Kasım 2002'de Galatasaray karşısında 6-0'lık galibiyet almasına rağmen, ligi ancak 6. sırada tamamlayabildi. 2003-2004 sezonuna yine teknik direktör değişikliğiyle başlayan Fenerbahçe, bu kez Alman Daum'a teslim edildi. Bu sezonun flaş transferi ise Hollandalı Pierre Van Hooijdonk oldu. Bu sezonu şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe, Daum'la devam ettiği 2004-2005 sezonuna, Brezilya milli takımının önemli oyuncularından Alex de Souza transferi ile "Merhaba" dedi. Devre arasında Nicolas Anelka gibi bir dünya yıldızını da kadrosuna katan Fenerbahçe, üst üste ikinci kez şampiyonluğa ulaştı. Bu, Yıldırım'ın başkanlığında kazanılan 3. şampiyonluk oldu.
İKİ DEFA SON MAÇ ŞOKU
Daum yönetiminde üçüncü sezona başlayan takım, ligin son haftasında Denizlispor ile berabere kalarak şampiyonluğu trajik bir şekilde ezeli rakibi Galatasaray'a kaptırınca, Yıldırım ikinci kez görevinden istifa etti ama yine kısa bir süre sonra koltuğuna döndü. 100. yılda şampiyonluk için kolları sıvayan Yıldırım, Daum'un yerine Brezilyalı Arthur Zico'yu takımın başına getirdi. Zorlu bir yarış sonrasında elde edilen şampiyonluk camiada büyük bir sevinç yarattı. 2007- 2008 sezonuna Robetro Carlos gibi bir dünya yıldızını kadrosuna katarak başlayan Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale yükselmeyi başardı. Chealsea'ye şanssız bir şekilde elenen sarı lacivertli ekip, lig şampiyonluğunu Galatasaray'a kaptırınca, Zico ile yollar ayrıldı. Takım bu kez, 2008'in Avrupa Futbol Şampiyonu İspanya'nın teknik direktörü Luis Aragones'e teslim edildi. İspanya gol kralı Guiza transferi ile dikkatleri üzerine çeken Yıldırım'ın Fenerbahçesi, umduğunu bulamadı. Bu kayıp yılın ardından 2009-2010 sezonu için yine Daum'la el sıkışıldı. Mehmet Topuz ve Brezilyalı Andre Dos Santos transferleri ile başlayan sezon, yine son maçta Bursaspor'a kaptırılan şampiyonlukla noktalandı. Başkan Aziz Yıldırım ve camia, ikinci kez aynı şoku yaşadı. Yıldırım, başkanlığı döneminde amatör branşlara verdiği önemle de dikkati çekti. Onu, aynı gün içinde yüzme yarışlarında, voleybol ve basketbol maçında, sonrasında da bir futbol maçında görmek mümkündü. Basketbol, voleybol, kürek, atletizm, boks gibi dallarda kazanılan şampiyonluklar taraftarların, bu branşlardaki maçlara da ilgi göstermesini sağladı. 30 bine yakın kombine satışının yapıldığı Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu yenilendi. Topuk Yaylası ve Ankara'daki tesisler Yıldırım'ın başkanlığı döneminde kulübe kazandırıldı.
'HEYECANDAN UYUMAZ'
Aziz Yıldırım'ın, maçlardan önce Eyüp Sultan'a gidip dua ettiği, kritik karşılaşmaların öncesinde büyük heyecan yaşadığı ve uyuyamadığı biliniyor. Bir dönem takımda idari görev yürüten bir isim Yıldırım'la ilgili gözlemini şöyle anlatıyor: "Yatmıştık. Saat 03.00'e gelirken cep telefonum çaldı. Aziz Yıldırım 'Takımın durumu nasıl? Hoca kimleri oynatacak? Aman çocuklara sabahtan moral verin ki bu maçı alalım' diyordu. Telefonu kapattım. Sabah 07.00'de yine başkan aradı. 'Gece uyuyamayan oldu mu? Herkes iyi dinlendi mi? Aman morallerini eksik etmeyin' diyordu. Artık diyecek lafım kalmamıştı. Aklıma takılan başkanın hangi ara uyuduğuydu. Çünkü bu uykusuz gecelerinin ardından yaşanan günlerde de Aziz Başkan her zaman en dinç isim olurdu." Aziz Yıldırım'ın en büyük uğuru, Fenerbahçe'nin 100. yılında şampiyonluğunu ilan ettiği 2006-2007 sezonunda, Trabzonspor maçı sonrasında gözyaşlarını sildiği "ünlü" sarı kravat. Maçlarda yaşadığı heyecan nedeniyle sık sık şekeri yükselen Yıldırım, çoğu kez oturduğu yerden kalkıp maçların son dakikalarını şeref tribününün en arkasında ve ayakta izlemeyi tercih ediyor.
