Cumhuriyetin kurulmasından 2 yıl sonra yani 1925'te Isparta'da dünyaya gelen İsmail Hakkı Oran dört kardeşin en küçüğüydü. Hayali doktor olmak ve Türkiye'nin neresinde olursa olsun hastaları tedavi etmekti. İstanbul Tıp Fakültesi'ni kazandığında hiç bilmediği bir kente adım atmıştı. Arkadaşlarıyla Beyoğlu civarında bir ev kiralamaya karar verdi. Burada hayatının en büyük aşkına rastlayacağını nereden bilebilirdi ki... Ev sahibinin kızıydı Muhsine Hanım. Hemen nikâh kıyıldı. 1951'de tıp fakültesinden mezun olan İsmail Bey, askerlik görevini tamamladıktan sonra tayinini istedi. Şansına daha önce hiç ayak basmadığı Sivas'ın 5 bin nüfuslu Gemerek ilçesi çıktı. Ancak Muhsine Hanım doğma büyüme İstanbulluydu ve hiç bilmediği Anadolu'ya gidip gitmemek arasında kararsızdı. Kalbi ağır bastı ve büyük aşkı uğruna valizini toplayıp 1954 yılında İsmail Bey'in elini tutarak hiç bilmediği bir yere yolculuğa çıktı. Sivas'ı bırakın Gemerek ilçesi neredeyse hiç gelişmemişti. Küçük bir sağlık ocağı vardı. Elektrik ve su yoktu. Çok zor şartlarda yaşıyorlardı. Aradan 5 yıl geçmişti. İsmail Bey, bu yokluk ve halkın işsizliği karşısında bir şeyler yapması gerektiğine karar verdi.
HALI DOKUMAYI ÖĞRETTİ
Memleketi Isparta ve halıcılık aklına geldi. Ricayla Gemerek'e getirttiği ustalar çevredeki 30 köyün kadınlarına halı dokumayı öğretti. Ardından atölyeler geldi. Sivas'ın en büyük tarımı buğdaydı. Çiftçi üretiyor ancak işleyecek kimse bulunmuyordu. Çevre illerden işadamlarını çağırıp yatırım yapmaya ikna etti. Böylece 1965 yılında Gemerek'in ilk un fabrikasının temelleri atılmış oldu. 30-40 kişinin ekmek yediği fabrikanın müdürü Kerem Ayten, 25 yıl İsmail Bey'in yanında çalıştığını söylerken "Kendisi babamız gibiydi. Bize ekmek sağladı" diye anlattı.
EŞİNDEN BİR YIL SONRA VEDA ETTİ
Ardından bölgedeki linyit madenlerini işletmek için Birlik Madencilik Ltd. adlı bir şirket kurdu. Biriktirdiği paralarla 1988'de Gemerek'in Yeniçubuk beldesinde adını verdiği bir ilköğretim okulu inşa ettirdi. Eşi Muhsine Hanım'ı Kasım 2010'da kaybettikten sonra, hastalıklar ve yaşlılık nedeniyle zor günler geçiren İsmail Bey, 12 Temmuz'da hayatını kaybetti. Önceki gün düzenlenen cenazesine, yardımına koştuğu Gemerek halkı, şoförü, fabrika müdürü de akın etti. İsmail Bey, bazı insanların yardımlarını kamuoyuna göstermek için her şeyi yaptığı bir ülkede büyük bir sessizlikle küçük bir kasabanın gelişmesini sağlayarn biri olarak ve ardında herkesin örnek alması gereken bir hayat öyküsü bırakarak göçtü gitti.