Üzüm bağı memleketi Turfan'dan karayoluyla daha güneye doğru yol aldık. 4 saat sonra Korla'ya ulaştık. Korla, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin güneyinde, Taklamakan Çölü'nün kuzeyinde yer alan tarihi bir vaha ve petrol şehri. Bayinğolin Moğol Özerk İlinin başkenti olan Korla'ya ulaşmak için Gobi Çölü'nü aştık. Çöle rağmen oluşturulan duble yollardan geçerek ulaştığımız, yeniden yapılandırılan Korla da Dış İlişkiler Sorumlusu Zho Huirong bizi karşıladı. 1 milyon 300 bin nüfuslu kent Korla'da en fazla Uygur ve Moğollar yaşıyor. Çin'de Sincan Özerk Bölgesi'ni geliştirmek için büyük bir çaba var. Bu nedenle, merkezi hükümetin dışında Hebei eyaleti de parasal yönden burayı destekliyor. Korla, petrol yönünden çok zengin. Sincan Özerk Bölgesi'nde petrol şehri olarak anılıyor. Kentte 1952'de petrol geliştirme çalışmaları başlamış. Gobi ve Taklamakan Çölü'nün hakim olduğu bölgede, 27 petrol kuyusu var. 2010'da bu bölgeden 5.5 milyon ton petrol çıkarılmış. 18 milyar metreküp de doğalgaz. 2019'da ise 40 milyon ton petrol çıkarmak hedefleniyor. Dünyanın ikinci büyük çölü Gobi Çölü'nün 130 bin metrekaresi Sincan Özerk Bölgesi'nde.
ÇİN'İN GAP'I
Korla'da çölden geçen Tarım Nehri, çölde bile kurumaya terk edilmemiş. 10 yıl önce başlatılan Tarım Nehri Islah Yönetimi Projesi ile 144 nehir buraya bağlanmış. Su hacmi 43 milyar metreküpe ulaştırılmış. Tarım Nehri'nin ıslah çalışmaları için bu yıl 10 milyar yuan (2 milyar 500 bin lira) para aktarılmış. Eskiden damla sulama sistemini İsrail'den alan Çinliler, şimdi kendileri üretiyor. Denize akmayan ve ekolojik olarak en zayıf bölgede bulunan Tarım Nehri'nden adeta bir mucize yaratılmış. Dünyadaki en büyük yabani kavakları da yine çölde yetişiyor. Tarım Nehri'ni başlangıç noktasını görebilmek için Taklamakan Çölü'nün 550 kilometrelik yolunun 40 kilometresini aşarak çölün suyla birleştiği noktaya vardık. Buradaki çocuklar nehrin kenarında küçük göletlerde çırılçıplak suya girerek, çöl sıcağında serinlemeye çalışıyorlardı. Lopnur köyü, hâlâ eski sazdan evleriyle turistlik amaçlı korunuyor. Çölde buraya gelen turistlere 50 yuan (4.5 lira) karşılığında deve turu yaptırılıyor. Çölde deveyle gezdikten sonra çölün ortasındaki gölde tutulan balıklarla kendinizi enfes bir balık sofrasında bulabiliyorsunuz. Köye gelenleri önce 94 yaşındaki İsmail Rozi karşılıyor. O da Uygur Türkleri'nden. İsmail dede, yaşına rağmen hayli dinç. Hatta 'zaman 94 yaşında durdu' diyor. Bu bölgeye Çin'in iç bölgelerinden yerli turistler ile yabancı turistler de geliyor. Eee hem Çölü hem gölü bir arada başka yerde bulm a k mümkün değil. Aynı zamanda burada 19'uncu yüzyıldan kalma saz evler, aslına uygun korunuyor.
HAYAT DEĞİŞTİ
Balıkçı Mahmut Abidin "Tarım Nehri'nden akan sular bizim de hayatımızı değiştirdi. Çölde balık tuttuğumuzu görenler 'çölde balık ne arar' diyorlar. Ben de 'Nasıl ama çölü bile yeşerttik. Çöle su getirdik. Balık niye olmasın 'diyorum" diye konuşuyor.