Tekirdağ'da kamyonun altına giren otomobilde eşini ve 3 çocuğunu kaybeden gurbetçi Turabi Kılınç, içini SABAH'a döktü. Bir anda yapayalnız kaldığını belirten Kılınç, "Kolum kanadım kırıldı, tutunacak dalım kalmadı" dedi. Bir babayı büyük acılarla baş başa bırakan korkunç kaza, geçen 23 Ağustos günü Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde meydana geldi. 55 yaşındaki İsmail Kılınç'ın kullandığı otomobil, kontrolden çıkarak karşı yönden gelen iş makinesi yüklü kamyonun altına girdi. Kazada hurdaya dönen otomobilde sürücü ile birlikte ön koltukta oturan 48 yaşındaki Ali Kılınç, arka koltukta oturan 31 yaşındaki Zeynep Kılınç ve çocukları 13 yaşındaki Direnç, 8 yaşındaki Yağmur ve 5 yaşındaki Eylül öldü. Turabi Kılınç o kazada eşini ve 3 çocuğunu kaybetti.
SON HEDİYESİ, SAÇ TOKASI
Cenazeler, Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesine bağlı Kötüre köyünde toprağa verilerken sinir krizleri geçiren baba Kılınç, tabutların üzerine kapanarak "Beni de gömün" diye feryat etti. Yaşadığı büyük yıkıma rağmen ayakta kalmaya çalışan Kılınç, şimdi memleketinde taziyeleri kabul ediyor. Büyük bir aşkla bağlı olduğu eşinden, çocuklarından bahsederken konuşmakta güçlük çeken Kılınç, İngiltere'de market işlettiğini, yaz tatili için memleketlerine geldiklerini söyleyerek devam etti: "İstanbul'daki akrabalarımızla Çorlu'ya gidecektik. Benim diş tedavim sürdüğü için yalnız gönderdim. O gün onları yolcu ederken hepsini tek tek öptüm. Meğer o öpücükler hepsine veda öpücüğüymüş. Kızım Eylül'ün saç tokasını uzatınca 'Sana hediyem olsun' diyerek geri vermişti. Bana son hediyesi oldu. Kaderleri birlikte yazılmış. Kucak kucağa birbirlerine sarılarak can vermişler. Onlar melek oldular ama benim sarılıp acımı dindireceğim kimsem kalmadı hayatta. Ben tükenmiş bir insanım."
OLİMPİYATLARDA ÇALACAKTI
Her gün mezarları ziyarete gittiğini anlatan baba, büyük kızı Direnç'in facebook'ta kardeşleri için "Biz hiç ayrılmayacağız" diye yazdığını söyleyerek, "Direnç çok iyi bağlama çağlıyordu. İngiltere'deki 2012 Yaz Olimpiyatları'nda bir grup arkadaşıyla birlikte saz çalacaktı. Kızım Yağmur ismi gibi suyu çok severdi. Büyüyünce yüzücü olacaktı. Hepsi, tüm hayaller bitti" dedi. Eşini ve çocuklarını kendi elleriyle toprağa vermenin acısını yaşadığını belirten Kılınç, "Üç çocuğum ve eşim toprak altında. Hiçbir şeyim kalmadı elimde, yaşama sevincim de amacım da yok. Tutunacağım bir dalım kalmadı. Bir tek Eylül'ümün saç tokası kaldı elimde" şeklinde konuştu.