SABAH Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak'ın "Sofra'da Terör" başlıklı yazısıyla gündeme taşıdığı Türk işadamı Hüseyin Özer'in başarılı çalışmalarının arkasında sıkı bir mücadele öyküsü var. Daha önce birçok kez PKK'nın saldırılarına ve iftiralarına maruz kalan Özer, bu kişiler tarafından El-Kaide teröristi diye şikâyet edilmiş, hakkında 'kadın çalışanlarını dövüyor' ihbarı yapılmış. Restoranlarına taşlı, sopalı saldırılarda bulunulmuş. Sosyal paylaşım sitesi 'Facebook'ta grup kuran vatandaşlar Özer'e, "Sakın yılma! Arkandayız..." mesajlarıyla destek veriyor. Londra'daki ünlü Sofra restoranlarının sahibi Hüseyin Özer'in hayat mücadelesi küçük yaşta başladı. Tokat Reşadiye'nin bir köyünde 1953'te doğan Özer, anne ve babası ayrılınca dedesinin yanında kaldı. 7 yaşında okula gitmesi gerekirken, babası evlatlıktan reddetti. Hiç okula gitmeyen Özer'e okumayı köyündeki çoban öğretti.
BELGESELİ YAPILDI
16 yaşında otobüsle gittiği Londra'da bir dönercide işe giren Özer 6 yıl sonra o dükkânı satın aldı ve güzel bir restorana dönüştürdü. Kazandığı ilk parayla da bir eğitim vakfı kurdu, öğrencilere burs verdi. Sağlıklı yemekleri öylesine ilgili gördü ki, restoranının önünde kuyruklar oluştu. Kriz dönemlerinde daha ekonomik mönüler sunan kafeler geliştiren Özer, lokantalarında hem Türk yemeklerini hem Türk misafirperverliğini tanıttı. Sofra Cook Book adlı kitap yazan Özer'in Londra hakkındaki hisleri, Londra Müzesi'nde sesli olarak sunulmaya başlandı. Discovery Channel tarafından belgeseli yapılan Özer'e Westminster Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı da verildi. Hüseyin Özer, Middlesex Üniversitesi'nde sertifika programında eğitmen olarak görev yaptı; girişimcilik, restorancılık ve işadamlığı dersleri verdi.
'EL-KAİDECİ' İHBARI
Özer'in başarılarını Londra'da Kuzey Londra Mafyası olarak adlandırılan PKK'lılar da fark etmiş ve Özer'i hedef tahtasına oturtmuş. Özer, haraç vermeyi kabul etmeyince saldırılar başlamış. Restoranlara aşçı olarak sızan kişiler müşterileri zehirlemeye bile çalışmış. Lokantaların camlarını kıran PKK'lılar sarı-kırmızı-yeşil renklerde hakaretler yazmış. Özer, bu kişiler tarafından El- Kaide teröristi diye ihbar edilmiş ve sorgulanmış. Lokantasında çalışan temizlikçi kızı dövdüğü iftirasının atıldığını da belirten Özer, "Tek suçum milletimi sevmek" diyor. Özer, haraç vermeyen bazı Türk işadamlarının işyerlerini kapatmak zorunda kaldığını da belirtiyor.
'Ülkenden uzaktasın ama yalnız değilsin'
PKK'nın haraca bağlamak istediği Özer'e, Facebook'ta grup kuran onlarca kişi destek mesajları veriyor:
Can Doğan - Bu saldırıyı yapanlara yazıklar olsun, şiddetle kınıyorum
Ali Şahin - Sizin onurlu ve dürüst yaşantınız herkese örnek olmalı. Ülkemizi yurtdışında onurla temsil eden sayın Hüseyin Özer'e destek olalım. Tek başına olmadığını hissettirelim.
Anıl Dede - Şunu bilmenizi isterim ki biz duyarlı Türk vatandaşları arkanızdayız. Keşke bu onurlu, şerefli mücadelenize yakından destek olma fırsatımız olsaydı. Ama her ne kadar sizden uzakta da olsak yüreklerimiz ve dualarımız daima sizinle olacak.
Karadır Karadeniz - Bugün Hüseyin Özer boyun eğerse yarın Avrupa'daki diğer Türk işadamları da boyun eğeceklerdir. Ben onların da bu olaylara bu gözle yaklaşmasını ve Avrupa'daki Türk işadamlarının olaylara direkt müdahale edip Hüseyin abinin yanında bulunmalarını bekliyorum.
Ferudun Kaykı - Ülkenden uzak olabilirsin ama yalnız değilsin.
Mls Mvrk - Girişimciliğin en güçlü örneklerinden birinin uğramış olduğu bu çirkin saldırıyı kınıyorum... Yıldırma politikaları Hüseyin Özer gibi bir şahsiyeti sadece kamçılar, yıldırmaz.