Toplam 42 bin nüfuslu Güzeltepe Mahallesi'nin çilesi, 20 yıl önce, evlerinin üzerinden enerji nakil hattı geçirilmesiyle başladı. Güzeltepeliler, 380 ve 154 kilovatlık tellerin yeraltına alınması için çalmadık kapı bırakmadı. Ama hep aynı cevapla karşılaştı: "Yüksek gerilim hatlarını yer altına almaya bütçemiz yetmez..." Bu yüzden yağmurlu, rüzgarlı havalar Güzeltepeliler için kâbus demek. Balkonda oturmak ise çoktan beridir hayal... Bölgede evler en fazla 3 katlı yapılıyor ama yine de can kayıplarının ve yaralanmaların önüne geçilemiyor.
'RÜZGÂR ESMESİN'
Güzeltepe'nin yanı sıra yüksek gerilim hattının geçtiği Çırçır, Akşemsettin ve Alibeyköy mahallelerinin muhtarları ile onlarca yöre derneği, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü'ne geçen yıl bir dilekçe sundu. Mahalleliye, 5 Temmuz 2010'da, Grup Müdürü Ahmet Paksın imzalı bir yanıt gönderildi. Yazıda, "Bölgeden geçmekte olan 380 ve 154 kilovatlık Enerji İletim Hatlarını yeraltına alma projemiz bulunmamaktadır" denildi. Mahalle sakinlerinden Derya Çelik, bunun üzerine Başbakanlık başta olmak üzere, Eyüp Belediyesi ve TEİAŞ yetkililerine birer e-posta göndererek yaşadıklarını anlattı. Çelik'e cevap veren tek kurum olan TEİAŞ, "Bütçemiz yetmez, hem siz merak etmeyin; yüksek gerilim sağlığa o kadar da zararlı değil" yanıtını verdi. Biz de, Güzeltepe Muhtarı Haydar Penez'in "imdat" çığlığı üzerine mahalleye gittik. Hem gözümüzle gördük, hem de son 10 yıl içinde enerji nakil hatları yüzünden 12 kişinin öldüğünü, 18'inin de sakat kaldığını öğrendik. Yüksek gerilimin kurbanlarından Süleyman Ünlü (60), uğradıkları felaketi şöyle anlatıyor: "Akşam 21.00 sularında eşim, iki kızım ve damadımla birlikte oturuyorduk. Rüzgârın etkisiyle evin üzerindeki teller yangın çıkardı. Sanki alev topunun içine düştük. Biz kurtulduk ama 17 yaşındaki kızım Canan'ı, hayatının baharında kaybettik." Yangında gözlerini, saçlarını ve kulaklarını kaybeden, vücudunda hâlâ yanık izleri taşıyan Süleyman Ünlü, "Bu sorun çözülsün başka bir şey istemiyoruz" diye yardım istiyor. Eşi Hatice Ünlü ise, "Kuraklık nedeniyle yağmur duasına çıkılır. Biz ise burada her gün, 'Allahım rüzgâr çıkmasın, hava bozulmasın, yağmur yağmasın' diye dua ediyoruz. Çünkü rüzgârlı havada teller birbirine değince kıvılcımlar çıkıyor. Bir komşumuz banyoda yakalandı, öldü. Bütün evlerde elektronik eşyalar yanıyor" diyor. Yangından yaralı kurtulan Filiz Ünlü de, "Kardeşimi kaybettim. Biz ise kalıcı yanıklarla, sakatlıklarla yaşıyoruz. Lütfen bu sorunu çözün" diye konuşuyor. Mahallelinin tek isteği, sorunun Başbakan Erdoğan'a iletilmesi. Haberi olsa Erdoğan'ın sorunu çözeceğine inanıyorlar. Güzeltepe Mahalle Muhtarı Penez çocuk parklarının üzerlerinden geçen tellerin de büyük bir tehlike olduğuna dikkat çekiyor. Görüşlerini almak için başvurduğumuz Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü yetkililerinden ise henüz bir cevap yok.
'GÜVENLİK KORİDORU ACİL GEREKLİLİK'
Elek trik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Kemal Oğuz: Yüksek gerilim hatlarından özellikle 154 bin ve 380 bin voltluk olanlarının yeraltına alınması yüksek bütçe gerektirebilir. Bunların bütçe gerekçesiyle yeraltına alınmaması anlaşılabilir olsa da yerleşim alanlarının civarında bir 'güvenlik koridorunun' oluşturulması gerekir. Bu, acil bir gerekliliktir. Yüksek gerilim hatlarının yaydığı elektromanyetik dalgaların önüne geçilmesi için de önlemler alınmalıdır.