"Cevizlerim kurudu, köprüler yıkıldı. 80 haneli köyümde kimse kalmadı. Yayla yasağı olunca ölülerimizi bile gömemez olduk. Genelkurmay'a dava açtım diye niye korkayım ki? Doğup büyüdüğü yere gitmek istemek niye suç olsun?"
İştebu sözler bugüne kadar ilk kez açılan bir davayla Genelkurmay Başkanlığı'nın Tunceli'deki yayla yasağı kararını iptal ettiren Dokuzkaya köyü doğumlu Ali Karabulut'a ait. Mayıs 2009'da Malatya İdare Mahkemesi'nde Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı aleyhine dava açan Karabulut'un köyü 90'lı yıllarda güvenlik gerekçesiyle boşaltıldı. Genelkurmay da mezrayı "geçici askeri güvenlik bölgesi" ilan ederek bölgedeki yaylacılık faaliyetlerini yasakladı. Genelkurmay'ın getirdiği yasakla köylerine ancak özel izinle girebildiklerini dile getiren Karabulut, son çare olarak mahkemeye başvurdu. Yaşadıkları sıkıntıları "Cevizlerimiz kurudu. Hayvancılık yapamaz olduk. Karakovan arılarımız öldü" sözleriyle anlatan Karabulut, davayı açtığında çevresindekilerin "Başına iş alırsın" şeklinde uyardıklarını da ekledi. Cesur köylü, "Asla korkmadım. Kimseye karşı kötü bir şey düşünmedik. Sadece köyümüze gidebilmek ve cenazemizi defnedebilmek istiyoruz" dedi. Mahkemenin, Karabulut'u haklı bulmasının ardından mezra üzerindeki yasak kalktı. Sonuca çok sevindiğini kaydeden Karabulut, "Bir köylü olarak kendimizi mutlu hissediyoruz. Ama işimiz bitmiş değil. Köprümüz yok. Yeniden köye yerleşmemiz için pek çok ihtiyacımız karşılanmalı" diye konuştu.
'İLK VE TEK DAVA'
Karabulut'un avukatı Barış Yıldırım, Genelkurmay'ın güvenlik bölgesi ilanına karşı açılan ilk ve tek davayı kazandıklarını dile getirdi. Şubat 2011'de davayı kazandıklarını söyleyen Yıldırım, "Genelkurmay Başkanlığı 30 günlük temyiz süresinde başvuruda bulunmadı. Bu önemli bir gelişme. Karar bize 17 Mart'ta tebliğ edildi. Genelkurmay 3 aylık periyotlarla uzatılan yayla yasağını, kararın kesinleşmesinin ardından bir daha uzatmadı. Bu önemlidir" dedi.
