Nobel
ödüllü yazar Orhan Pamuk'un, kendisi hakkında daha fazla basına konuşmaması için avukatı aracılığıyla ihtarname çektiği ressam Karolin Fişekçi, dün akşam katıldığı bir programda olayı 'haince' olarak yorumladı. Pamuk'la yaşadığını iddia ettiği ilişki ve medyaya yaptığı açıklamalarla son günlerde adından söz ettiren Fişekçi, yazarla 2009 yılında İstanbul'da bir sergi açılışında tanıştıklarını ve ilişkilerinin 2,5 yıl sürdüğünü belirterek şunları söyledi: "Onun özeline saygı duydum. Ayyuka çıktıktan sonra bir sürü şey söylendi. Bunların önüne geçmek için ona sordum 'Ne yapacağız?' diye. Düşündüm taşındım anlatma gereği duydum. Ben konuşmayı severim. Söylediğim şeyler de onu rencide edici şeyler değildi. Kadın saklar, erkek anlatır ya genelde. Tersi oldu galiba. Herhalde dolmuştum ve konuştum."
'KONUŞSAM HACİZ GELİR Mİ?'
Yaşadığı ilişkiden pişman olmadığını belirten Fişekçi, Pamuk'un basına konuşmaması için kendisine çektiği ihtarnameyi görünce şoke olup güldüğünü ve "Konuşursam dava açılıp eve haciz gelir mi?" diye düşündüğünü anlattı. Fişekçi, şöyle devam etti: "En baştan konuşma deseydi. Sonra da demedi. Doğrudan ihtarname geldi. Benim için bir erkeğin gözlerimin içine bakarak konuşması lazım. Kötü hissediyorum. Ama intikam ateşiyle yanma gibi bir durumum yok." Pamuk'la 2 aydır görüşmediklerini belirten Fişekçi, ilişkilerinin New York'taki fotoğrafların ortaya çıkmasıyla bittiğini öne sürerek, "Bu bana haince bir davranış gibi geliyor. İhtarname yollaması" yorumunu yaptı. İhtarnamenin tehdit olduğunu ileri süren Fişekçi, "Sanat çevresinden arkadaşlar benim arkamda. Bana bir avukat yönlendirdiler. Bir tür şiddet durumu var. Şiddet illa göz morartarak olmuyor. İhtarname biraz tehdit gibi" dedi.