Dünyanın ilk rahim naklinden sonra Türkiye'nin ilk tam yüz naklini de gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan evinin kapılarını açtı. Özkan, yüz nakli için, "Olduğu gibi alıp, aynı o Face/ Off'taki (John Travolta ve Nicolas Cage'in başrolünü oynadığı film) gibi koyuyorsunuz oraya. Ne uzattık, ne kısalttık, ne daralttık... Aldığımız parçanın tek gramını atmadan orada kullandık. Sanki elimizle çizmiş gibi" dedi.
AMELİYATSIZ OLMAZ
Evde ve iş yerinde "patron" olan eşi Yard. Doç. Dr. Özlenen Özkan ve küçük kızı "Zeynoş" ile mutlu bir yaşam süren Özkan, mütevazılığıyla dikkati çekiyor. Yaklaşık 2 yıl önce gerçekleştirdiği iki kol naklinden bu yana gündemden düşmeyen Özkan, yurt dışından aldığı tekliflere sıcak bakmazken, "şımarıkça" olarak nitelediği ameliyatları ekibinin verdiği güvenle yaptığını söylüyor. Sağlık Bakanlığı'nın özel izniyle gerçekleştirdiği iki kol ve rahim nakilleriyle Türkiye'de yasal bir boşluğun dolmasına öncülük eden Özkan, bir hafta ameliyata girmezse sıkılıyor. Ameliyatsız geçen günlerinde mesleğini kötü yaptığını ya da tecrübesinin azaldığını düşünen Özkan, herkesin kendine bir hedef koyması gerektiğini düşünüyor. Özkan günün stresini 11 aylık kızı Zeynoş ile atıyor. Eve girince ilk işi Zeynep Lara'yı kucağına alarak sevmek oluyor. İş yoğunluğundan en büyük keyifleri olan birlikte film izlemeye hasret kalan çift, az uyuyor ve fırsat buldukça beraber yemek yiyor.
ZEYNOŞ'LA STRES ATIYOR
Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Yard. Doç. Dr. Özlenen Özkan ise eşini, "çok sabırsız, yetenekli, işine son derece saygılı, mükemmel bir doktor" olarak nitelendiriyor. Ömer Özkan da eşiyle mesleki açıdan anlaşamadıkları çok şey olsa da başarının sırrının bunda yattığına inanıyor. Galatasaraylı olan çift, evlerinin üst katındaki çalışma odasında dünyadaki gelişmeleri takip ederek, plastik cerrahiyle ilgili makaleleri okuyorlar. "Bugün olsa bu zorluklarda tekrar doktor olur muydunuz?" sorusuna Özkan, "Bugün biraz düşünürdüm belki ama yapılabilecek en güzel mesleklerden biri" cevabını veriyor. Elektrik çarpması sonucu her iki kolu da dirsek altından kesilen bir kız, 2006'da Ömer Özkan için dönüm noktası olmuş. Kıza protez isteyip istemediğini soran Özkan, "Hocam başka birinden alsanız yapsanız, öyle bir şeyler olmuyor mu?" cevabı ile karşılaşınca "Neden olmasın?" diyerek konuyu derinlemesine incelemeye başlamış. Özkan, "O hastaya kol nakli yapabileceğimizi düşündüm. Bunu düşünürken kanuni bir gereklilik olduğu aklıma gelmedi. 'O zaman kanun çıkarttıralım' dediysem de olayın o kadar kolay olmadığı görüldü. 3-4 yıllık süreçte kanunu çıkartmaya, insanlara bunun yapılabilirliğini göstermeye çalıştık. Ben o günden sonra kendime 3 hedef koymuştum: Kol, rahim ve yüz nakli" diyor. Özkan, şöyle devam ediyor: "Türkiye'nin en iyi organ nakli yoğun bakım takibi yapan ekibine sahibiz. Ben 'Şu ilacı bulun' dediğim zaman en geç 10 dakika sonra geliyor. Burada olmaktan ayrıca gurur duyuyorum. Onun güvenini taşıyoruz. O nedenle bu kadar şımarıkça nakiller yapıyoruz, elimizden geldiğince en iyisini yapmaya çalışıyoruz." Yüz naklinden çok etkilendiğini belirten Özkan, "o" anı ise şöyle aktarıyor: "Mutlaka bir daha yapmak istiyorum. Kol naklini yaptım, ikincisini yapmak için can attım. Ama yüz nakli o kadar fantastik bir ameliyatmış ki... Kaç yıldır hazırlanıyorum, okuyorum, yurt dışına gittim, kadavrasını yapıyorum... Bundan daha büyük ameliyatlar yapmışım ama yüz nakli etkileyici, keskin. Ameliyata bir kişiyle başlıyorsunuz, başka biriyle devam ediyorsunuz. Film kopuyor bir anda. Bir boşluk var, o anda başka bir yere geçiyorsunuz. Çok etkileyici."
"ÇOK FANTASTİK OLDU"
Özkan, 1997'de büyük yankı uyandıran ve yüz naklini konu alan "Face/Off" filmini bir süre önce yeniden izlediğini de vurguluyor. Uğur Acar'ın yüz profilinin donör Ahmet Kaya'nın profiline çok benzediğini görünce şaşırdıklarını belirten Özkan dünyanın konuştuğu o anı şöyle anlatıyor: "Aynısı olmuyor ama inanın çok da güzel oluyor, benzeri oluyor. Alıcıyla vericinin yüz profili aynı olunca belki de daha fantastik oldu. O an değişimi hissettiniz. Alıcıyla verici arasında en ufak bir oynama yapmadık. Olduğu gibi alıp, aynı o Face/Off'taki gibi koyuyorsunuz oraya. Ne uzattık, ne kısalttık, ne daralttık... Aldığımız parçanın tek gramını atmadan orada kullandık. Sanki elimizle çizmiş gibi... Çok şaşırdık, hatta aynı anda kol naklinin olduğu ameliyata da giriyorduk. Yüz naklinden sonra oraya gittim, döndüğümde 'Biz bu hastayı mı ameliyat ettik' dedik."
BURADA SUBAY OLMAYI TERCİH EDERİM
Cihan Topal'a yapılan çift kol naklinden sonra özel hastanelerden ve yurt dışından teklifler aldığını dile getiren Özkan, bugüne kadar ciddi anlamda kimseyle görüşmediğini söyledi. Tekliflerin gurur verici olduğunu dile getiren Özkan, "Burada olmaktan mutluyuz. Gittiğim yerde asker olmaktansa burada subay olmayı yeğlerim" dedi.