Gün geçmiyor ki dünyanın dört bir tarafından insanlar Türkiye'ye gelip yerleşmesin... Havası güzel, insanı güzel, toprağı güzel. Ancak biri vardı ki dünyayı gezdi, dolaştı, eğitmenlik yaptı; sonrasında gelip yüreğiyle bağlandığı İzmir'e ömrünün son 25 yılını verdi. "Benim ülkem burası, burada yaşayıp burada öleceğim" diyordu. Darüşşafaka'nın Urla'daki merkezinde kalan Prof. Elie Hillway, hayatının son aylarını bol bol kitap okuyarak, resim yaparak ve İbrahim Tatlıses dinleyerek geçirdi. Üç ülkenin vatandaşlığını taşıyan Hillway, 90'ıncı yaş gününü kutlamasına 10 gün kala 26 Şubat 2012'de yaşamını kaybetti.
RUM LİDERİNE DANIŞMAN OLDU
1922'de o zaman İngiltere'nin egemenliği altında olan Filistin'de dünyaya gelen Elie Hillway, herhalde doğduğu topraklardan olacak ki hayatı boyunca hep siyasetle ilgilendi, acı çeken insanların dertlerine derman olmaya çalıştı. İngiliz bir diplomat olan eşiyle uluslararası politika okuduğu sırada tanıştıktan sonra İngiltere'ye yerleşti. 6 yılını Londra'da geçirdikten sonra Avustralya'daki Western Australia Üniversitesi'nde siyasi bilimler dersleri verdi. Birçok ülkede de ziyaretçi öğretim görevlisi olması nedeniyle görmediği ülke neredeyse kalmadı. 10 yıl sonra Kıbrıs Adası'na çağrıldı. Bu kez de Eski Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Spiros Kiprianu kendisinden Araplarla ilişkiler konusunda danışmanı olmasını istiyordu. Kabul etti, ancak Girit'e yerleşmek istemişti. 7 yılını eşiyle birlikte bu adada geçirmesi, Türkiye'ye de gönül kapısının açılmasına yol açacaktı. Bir kaç defa Türkiye'ye tatile gelen çift, 1986'daki ziyaretlerinden sonra ise bir daha geri dönmedi. Hillway, o zaman hissettiklerini Darüşşafaka'nın dergisine şu sözlerle anlatmıştı: "Yaşadığım her ülkede çok iyi arkadaşlarım oldu. Ama Türkiye'de çok daha fazla dostum var. Bu ülke diğer ülkelerden özellikle Avrupa'dan çok farklı. İnsanlar duygusal, birbirlerine karşı sevgi dolu..."
ZEYBEK BİLE ÖĞRENDİ
Prof. Elie Hillway, emekli olmasına karşın hiç boş durmadı. Özel atölyesinde Türk müziği eşliğinde yaptığı tabloları sergiye bağışladı. İzmir'in sadece müziğini değil, folklorunu sevdi. Zeybek kurslarına gitti. Ahşap boyama ve ebru öğrendi. Yaşı ilerledikçe hastalıkları da arttı. Yakın dostu Ekrem Doğanlı'ya doktorlar, artık organlarının eskidiğini ve ilaçlara yanıt vermediğini söylüyordu. Prof. Hillway, bir gün eşinin mezarlığına ziyarete gitti. Usulca uzanıp "Karıcığım merak etme yakında yanına geleceğim" dedi. 15-20 gün sonra iyice kötüleşti ve yataktan kalkamaz hale geldi. Türkiye âşığı profesör 90'ına 10 gün kala gözlerini yumdu. Tüm dünyayı gezen Hillway, 27 Şubat'ta en çok sevdiği topraklarda, en çok sevdiği kişi olan eşinin yanına defnedildi.
DARÜŞŞAFAKA HAYRANIYDI
2009'da kaybettiği eşini ülkesine göndermek yerine vasiyeti üzerine Bornova'daki Hıristiyan Mezarlığı'na defnetti. Kendisi de Darüşşafaka'nın Urla'daki merkezine 1 Eylül 2009'da yerleşti. Burada son nefesine kadar kendisini yalnız bırakmayan dostu Ekrem Doğanlı ile tanıştı. Günlerini birlikte keyif içinde geçirdiler.