Ankara Barosu'nun şiddet mağduru kadın ve çocukları korumak amacıyla başlattığı "Gelincik Projesi" kapsamında bir yılda toplam 10 bin 500 kadın yardım talebinde bulundu. Türkiye'nin her ilinden günde ortalama 28 kadın, 444 43 06 numaralı hattı arayarak destek istedi. 2 Nisan 2011 - 30 Mart 2012 arasında yardım için başvuran kadınlardan 900'ü, kendilerine atanan ücretsiz avukatlar aracılığıyla, eşlerine boşanma, ceza, evden uzaklaştırma ya da nafaka davası açtı. Bir kısmı ise şiddet uygulayan eşi ya da sevgilisi hakkında s u ç duyurusunda bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Ankara Valiliği ve belediyelerin de desteğiyle 200 kadın sığınma evine yerleştirildi, 110 kadına psikolojik destek verildi.
'ALO GELİP KURTARIN!'
Yardım hattını bir yıl boyunca, darp gördüğü sırada kendini evinin bir odasına kilitleyip, "Kocam beni dövüyor, kurtarın!" diye yalvaranların yanı sıra, şiddete maruz kalan kadının ailesi ya da komşuları da aradı. Çoğu kez baro görevlisinin de içinde bulunduğu araçla gidilerek, olaya anında müdahale edildi. 7 gün 24 saat hizmet veren telefon hattı ve Gelincik Merkezi'nde, kadın hakları konusunda uzmanlaşmış 40 kadrolu avukatın dışında, 150 avukat gönüllü çalışıyor. Gelincik Projesi Başkanı Avukat Hilal Akdeniz, vücudunda sigara söndürülmüş, sırtında odun kırılmış birçok kadına yardım ettiklerini söylüyor ve ekliyor: "Eşinin işe gitmesini bekleyip arayanlar olduğu gibi, evden canını zor kurtaranlar da var. Elektrikle işkence yapılan kadın bile tanıdık. Şiddetin her türlüsüne tanık olduk. Yardım ettiklerimiz arasında dava açanlar da oldu, her şeyi kabul edip evine geri dönenler de... Onlar genelde şikayetinden vazgeçmesi için eşinin yakınları tarafından baskı uygulanan kadınlardı. Bir iş bulup kendine yeni hayat kuran kadınlar da oldu."
'Hafta başında artıyor'
Avukat Hilal Akdeniz genelde 30 ila 50 yaş arası kadınların aradığını, en yoğun günlerin ise hafta başı olduğunu belirtiyor. "Hafta sonları evde kaldıkları için kavgalar artıyor" diyen Akdeniz, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Telefonların yarısı şehir dışından. Türkiye'nin her ilinden aranıyoruz. Gidemediğimiz vakalara, o ilin valisi, emniyet müdürünü arayarak müdahale edilmesini sağlıyoruz. Böyle bir proje ilk kez uygulanıyor. Hedefimiz Türkiye'deki tüm barolarda buna benzer merkezler kurulması. Bursa Barosu'na eğitim verdik ve onlar da kuracak. Niğde de başlattı. Artvin kuracak, Denizli'ye eğitime gideceğiz. Okuma yazma seferberliği gibi yayılmalı. İlk yılımız olmasına rağmen kurumsallaştık."