Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi girişinde bulunan 970 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü'nün yaklaşık 100 metrelik bölümü dün çöktü. Yayalar, bir otomobil ve bir minibüs Filyos Çayı'na düştü.
Köprünün çöken bölümüyle Filyos Çayı'na düşen otomobildeki 2 kişi kurtuldu. Minibüsteki 10 kişi ve köprünün üzerinde yürürken Filyos Çayı'na düşen 5 yaya ile birlikte toplam 15 kişi ise kayıp. Kaybolan 15 kişinin arama çalışmalarına tekrar başladı. Askeri helikopter facianın yaşandığı yerden Filyos çayı boyunca Karadeniz'e bağlantının sağlandığı alanı havadan tarıyor.
Çaycuma'da köprünün çökmesi sonucu kaybolanların simleri belli oldu. Kriz masası tarafından yapılan açıklamaya göre, Yolgeçen köyünden 67 M 3004 plakalı minibüsün sürücüsü İsmail Örenbaş, Yolcular: Mehmet Başören, Meryem Başören, Tahir Özkafa, Kadın Saraç, Serdar Saraç, Aziz Gülşen, Kemal Gülşen, Sezgin Gülşen, Alim Başören
Yayalar: Hayriye Güner, Nazife Kabuk, Veli Kaya, Necati Azaklıoğlu, Ali Rıza Kaya.
Belediye Başkanı'nın babası yeğeni de kayıp
Olayın duyulmasıyla ilçe halkı da olay yerine koştu. Yakınlarına ulaşamayan ve köprünün çöken bölümüyle birlikte Filyos Çayı'na düştüğünü düşünenler büyük üzüntü yaşadı ve gözyaşlarına boğuldu. İlçeden, Yolgeçen Köyü'ne yolcu taşıyan minibüsün sürücüsü ile yolcularına ise ulaşılamadı. Olay yerine gelen Çaycuma Belediye Başkanı AK Parti'li Mithat Gülşen, kayıp minibüste babası Cemal Gülşen ile yeğeni Aziz Gülşen'in de bulunduğunu ve ikisine de ulaşamadıklarını söyledi. "Ah babam ah" diyerek gözyaşlarına boğulan Başkan Gülşen'i, Vali Erol Ayyıldız, Çaycuma Kaymakamı Hasan Yaman, AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan ve CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk teselli etmeye çalıştı.
Belediye Başkanı Gülşen: Köprünün ayaklarının yıkılacağı hiçbirimizin aklına gelmemişti
Çaycuma'da Filyos Çayı üzerindeki köprünün bir bölümünün çökmesiyle çaya düşen minibüsteki 10 kişi arasında babası ve yeğeni bulunan Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen, hastaneden taburcu edilmesinin ardından baba evine gitti.
Yakınlarıyla acısını paylaşan Gülşen, olayı duyar duymaz çöken alana gittiğini, bir minibüsün suya düştüğünü öğrendiğini söyledi. Yapılan araştırmada babası Kemal Gülşen ile yeğeni Sezgin Gülşen'in Çaycuma'da olduğunu öğrendiklerini ifade eden Gülşen, ''Yeğenimin cep telefonundan ulaşmaya çalıştık. Başarısız olunca çaya düşen minibüste oldukları kesinleşti. Köyümüzün iki mahallesinden 10 kişinin artık vefat ettiğini düşünüyoruz'' diye konuştu.
Filyos Çayı üzerindeki yeni köprüyü 2009'da hizmete aldıklarını, ilgili bakanlığın desteğiyle bunu başardıklarını belirten Gülşen, şunları söyledi:
''Mevcut köprüyü de karayolları tadilat yapmak kaydıyla hizmete sunmuştu. Ben öğle saatlerinde suyun yükseldiğini fark ettim. Ancak biz belediye olarak geçen yılın kasım ayında köprü ayaklarının tahkimatlarını yapmıştık. Köprünün ayaklarının yıkılacağı hiçbirimizin aklına gelmemişti. Suyun debisinden kaynaklanan yıkım oldu. Vatanımız sağ olsun. Metaneti elden bırakmayacağız. Ben devletimize oradaki çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Herkes büyük gayret içinde. Başbakanımızın sayın Valiyi aramak kaydıyla mevcut köprünün yerine ikinci bir köprü yapılmasına yönelik talimat verdiğini duyduk.''
Yolgeçen köyünde mezar yeri kazıldı
Babasının 79 yaşında olduğunu, uzun yıllar köy muhtarlığı yaptığını anlatan Gülşen, ''Bağları çok güçlüydü, her hafta Çaycuma'ya gelir arkadaşlarıyla sohbet ederdi. Beni çok rahatsız etmezdi. Resmi görevlilere engel olmak istemezdi. Babam bizim arkamızda bir neferdi, dayanaktı. Hep icraatlarımızı takip ederdi'' dedi.
Gülşen, yeğeni Sezgin Gülşen'in Akdeniz Üniversitesi Ekonometri Bölümü öğrencisi olduğunu belirterek, ''En büyük acımız orada. Yeğenim dedesini çok severdi, dedesi de onu. Allah ikisini beraber edebiyete intikal ettirdi'' diye konuştu.
Bu arada, Yolgeçen köyü sakinlerinin, cesetleri bulunmamasına rağmen minibüsteki 10 yolcu için köy mezarlığında mezar yeri kazdığı görüldü.
Yakınları kaybolanların endişeli bekleyişi sürüyor
Köprüden yaya olarak geçtiği bilinen ve kendisinden bir daha haber alınamayan Hayriye Gürer'in (33) annesi Habibe Gürer (56) de gazetecilere, kızından en son köprüden yaya olarak geçerken haber alabildiklerini söyledi.
Kızının pazara gittiğini ifade eden Gürer, ''Kızım yürüyerek köprünün karşısına geçiyormuş, yalnızdı, saat 15.20'de telefonla mesaj atmış kendi kızına 'ben geliyorum' diye. Cuma köprüsünden geçerken mesaj atmış. Sonra bir daha haber alamadık'' diye konuştu.
Çaya düşen araçtan çıkan Seyfi Baysal: Çok dehşet verici bir andı. Köprüden çatırtı sesleri geldi
Çaycuma'da Filyos Çayı üzerindeki köprünün çökmesi sonucu aracıyla suya düşen Seyfi Baysal, ''Çok dehşet verici bir andı.Bizim de yaşamamız, hayatta olmamız bir mucize'' dedi.
Yaşadıklarını anlatan Çaycuma Nehir Oteli restoran işletmecisi Baysal, bir arkadaşıyla birlikte araçla köprüden geçtikleri sırada birşeyler olduğunu anladığını belirtti. Baysal, ''Çok dehşet verici bir andı. Köprüden çatırtı sesleri geldi. Artık geri dönecek bir zamanımız kalmamıştı. Hızla karşıya geçmeye çalıştık ama ulaşamadan köprü çöktü. Araçta iki kişiydik. Aracımız suda sürüklenirken camları açtık. Yanımdaki arkadaşımın kolu çıkmıştı. Yaklaşık 15 dakika suda mücadele verdik, 50 metre sürüklendikten sonra birbirimize yardım ederek su kenarına çıkmayı başardık''dedi.
Olay anında arkalarında küçük bir yolcu otobüsünü de gördüğünü belirten Baysal, şöyle devam etti:
''Zaten bizim de yaşamamız, hayatta olmamız bir mucize. Bence yıkılan köprüyle birlikte gitti otobüs. Ortam çok dehşet vericiydi. Köprü çatırtıların ardından hemen ikiye ayrıldı ve aniden baş aşağı bir bayır iniyor gibi olduk. Ve hemen suya girdik. Ben araçtan daha çabuk çıkabildim,aracımız tam suya gömülmeden çıktım. Arkadaşım da tam gömülmek üzereyken çıkmayı başardı. Ben kıyıya çıktım,baktım arkadaşım çıkamıyor, tekrar onun için atladım ve yardımlaşarak çıktık. Önümüzdeki bir otomobil vardı onu da hatırlıyorum ama onlar kurtardı. Köprü çökmeden onlar karaya çıkmayı başardı''
Sezer Saraç: ''Hastaneden taburcu olduktan sonra köye dönmek için minibüse binen annem ile ağabeyimden haber alamıyoruz''
Çaycuma'da Filyos Çayı üzerindeki köprünün bir bölümünün çökmesiyle çaya düşen minibüsteki yolcular ve köprüden geçen yayaların ailelerinin endişeli bekleyişi sürüyor.
Annesi ve ağabeyi minibüste olan Sezer Saraç (28), gazetecilere, Yolgeçen köyüne yolcu taşıyan minibüsün çaya düştüğünü, araçta bulunan annesi Kadın Saraç (49) ve ağabeyi Serdar Saraç'tan (33) haber alamadıklarını söyledi.
Zonguldak'ta bir hastanede 10 gündür fizik tedavi gören annesinin dün taburcu edildiğini ifade eden Saraç, ''Annem Çaycuma'da pazar alışverişi yapmasının ardından ağabeyimle buluşarak köye gitmek için minibüse binmiş. Köprüden geçerken bu olay meydana gelmiş. Olayı duyduğumdan beri bekliyorum. Hastaneden taburcu olduktan sonra köye dönmek için minibüse binen annem ile ağabeyimden haber alamıyoruz. Çok üzgünüz'' diye konuştu.
Filyos Çayı üzerindeki köprünün bir bölümünün dün çökmesinin ardından kayıp başvuruları doğrultusunda çaya düşen minibüs ve köprüden geçen 15 kişinin kaybolduğu bildirilmişti.
Suya düşen araçtan çıkan Suat Özcan, köprünün çöküşü sırasında yaşadıklarını anlattı
Çaycuma'da Filyos Çayı üzerindeki köprünün çökmesi sonucu suya düşen araçtan çıkan Suat Özcan, köprünün çöküşü sırasında yaşadıklarını anlattı.
Belediyede işçi olarak çalışan Suat Özcan, ''yaşadıklarının bir korku filmi gibi olduğunu'' söyledi. Olay anında aracı kendisinin kullandığını ifade eden Özcan, aracın camı açık şekilde köprü üzerinde gittikleri sırada ''her şeyin birkaç saniye içerisinde olup bittiğini'' kaydetti. Suat Özcan, köprünün çöküşü sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:
''Aniden sesler gelmeye ve köprünün bir tarafı yan yatmaya başladı. Ben tam gaza yüklendim ama çıkışa ulaşamadan köprü önce yan yattı, ardından da çöktü. Ayağımdan engelli olduğum için aracın içerisinden çıkamıyordum. Aracın su almasıyla beraber su beni yukarı kaldırdı, açık olan camdan çıktım. Sonra da yanımda bulunan arkadaşım beni kıyıya çekti. Arkadaşım benden önce kıyıya çıkmıştı zaten. Beni su götürürken bir taşa tutundum. Ayağım ve kolumda sorun olduğu için yüzemiyordum. Arkadaşım Seyfi tekrar suya atladı, beni kurtardı. Artık benim üçüncü kardeşim oldu.''