Lider yunusun adeta yönlendirmesi ve araya girmesiyle tanıştığı o delikanlıyla evlenen, yunus parkının eğitmeni Lida Şengelya, artık sadece yunus havuzlarının, kamplarının değil evinin de kadınıdır. Çok geçmeden "Yunusların 2'nci mucizesi" dediği olay da gerçekleşir, doktorların asla olamaz dediği şey olur ve Lida hamile kalır. Dünyanın en mutlu insanıdır şimdi. Anne olacaktır. Birkaç yıl önce sağlıklı bir doğum sonucu kızını kucağına alır. Bebek denecek yaşta havuza sokulan küçük kız müthiş yeteneklidir. Hatta öyle ki yürümeyi öğrenmeden balık gibi yüzmeyi öğrenir. Yunuslarla da yüzmeye başlayan bebeğin bugüne kadar hiçbir çocuk hastalığına yakalanmadığını, doktorlar ve ailesi hayretle görürler. Ancak bir süre sonra bu mutlu aile tablosu çatırdamaya başlar. Kocası Lida'ya sitem edip, çıkışmaktadır "Ana kız sanki benden çok yunusların dünyasına aitsiniz." Sonra daha da ileri giderek son sözü söyler: "Ya evliliğimiz ya da yunuslar!" Lida tahmin edeceğiniz gibi tercihini yunuslarından yana yapar ve boşanırlar. Artık tüm hayatı kızı ve yunusları olmuştur. Yunus teraipisi sadece Türkiye'de değil tüm dünyada çok yaygın bir tedavi ve rehabilitasyon yöntemi... Özellikle 1978'ten sonra çok sayıda tıp bilim adamı, biyolog, davranış bilimcisi ve yunus balığı eşliğinde yapılan terapilerin uygulama kapsamını çeşitli hastalık belirtilerine yönelik genişletti.
OTİZMDEN FELCE KADAR ETKİLİ
Cracao Yunus Balığı Terapi ve Araştırma Merkezinde (CDTC) bugün, otizm, serebral palsi (beyin felci), down sendromu, depresyon gibi psikolojik hastalıklar ve travma sonrası stres rahatsızlığı için terapi metodları sunulmakta. CDTC aynı zamanda dolphin aid e.V. Derneği tarafından da destekleniyor ve bu iki kurum yılda bir kez ortak hayırsever galası da düzenliyor. Henüz tam olarak kanıtlanamayan teorilerin önerildiği bu projenin amacı, Yunus terapisinin tümör hastalarını da olumlu bir şekilde etkileyip etkilemediği yönünde çalışmalara destek yaratmak. Öte yandan yunus terapisinin kanser tedavisindeki rolünü inceleyen uzmanlar öncelikle kanser teşhisinin, çaresizlik, üzüntü, korku ve öfke gibi yoğun duyguları da beraberinde getirdiğine bu duyguların da çoğu kere kanserin kendisinden daha fazla yaşam kalitesini kısıtladığına dikkat çekiyor. Ağrılar ve bedensel kısıtlılıkların günlük yaşamın bir parçası haline gelmesi ender bir durum değil. Bu faktörler hastaların yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkilemekte.Pek çok araştırmacıya göre, yunus terapinin ağrıları kestiği tezinden hareketle, ağrılı kanser tedavisi esnasında hiç değilse acıyı dindirici olumlu etkisi göz ardı edilmemeli.
YARIN:
Yunus kampında bir deniz aslanı. Avrupa'dan bile akın akın spastik çocuklar kampa geliyor. Eğiticiler, 'Yunuslara özgürlük' diyen hayvan hakları savunucularına ne yanıt veriyor?