İsveçli turist Sanna Maria B. (22), İstanbul'da 19 Eylül gecesi tek başına Taksim İstiklal Caddesi'nde gezerken, bir hakimevinde çalışan M.B.'nin teklifi üzerine, kendisiyle bir içki içmeyi kabul etti. M.B. iddiaya göre teşekkür edip masadan kalkmak isteyen genç kızı, "Bir çorba içeriz, sonra seni evine bırakırım" diyerek kendi evine götürdü. Eve girer girmez cinsel saldırıya uğradığını iddia eden Sanna Maria B., savcılığa şikâyette bulundu. Adli Tıp muayenesinde Sanna Maria B.'nin vücudunda herhangi bir darp izine rastlanmadı. Genç kızın isteğiyle ilişkiye girdiklerini öne süren M.B. tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi.
'HUKUKU SARSAR'
Ancak nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi "mağdurenin raporunda travmatik lezyon (zorlama sonucu vücutta eziklik, morarma) görülmediğine dair görüş bulunduğu" gerekçesiyle tutuklamayı gerektirecek nitelikte delil olmadığına karar vererek M.B.'yi serbest bıraktı. Mahkemenin kararına itiraz eden savcı ise şu görüşü dile getirdi: "Müştekinin açıkça istemediğini beyan etmesi yeterli olmayıp ayrıca direnmesi mi gerekir? 'Müştekinin direnişinin bulunmaması varsayılan bir rızasının bulunduğunu gösterir' diye bir çıkarım, hukuk güvenliğini temelinden sarsar. Somut olayımızda şüpheli alkollü olmasından yararlanamaz. Nasıl ki bir trafik kazasında alkollü sürücünün yanında yine alkollü bir halde bulunup vefat eden yolcunun aleyhine sonuç çıkartılamazsa, müştekinin alkollü olması nedeniyle cinsel saldırı suçunda varsayılan bir rızadan söz edilemez. Salıvermeye ilişkin mahkemenin kararının kaldırılması ve şüphelinin yakalanması kamu adına talep olunur." Üst mahkemenin, M.B. ile ilgili kararını açıklaması bekleniyor.