ABD'de kanser araştırmalarıyla tanınan Küçük, 5. Uluslararası Beslenme ve Kanser Kongresi'ne katılmak için geldiği Elazığ'da, çeşitli besinlerde kanser önleyici birçok maddenin bulunduğunu ama bunların tam nasıl çalıştıkları, mekanizmalarının ne olduğu, kanser üzerine etkilerinin nasıl olduğunun bilinmediğini belirtti.
Bazı besin maddelerinin kanseri önleyici etkilerinin yanı sıra kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilere olumlu etkisinin bulunduğunu ifade eden Küçük, şunları aktardı:
''Kanserle mücadelede bütün sebze ve meyveler faydalı. En önemli şey bir tek sebzeyi veya bir tek meyveyi yememek. Her çeşit meyvede ve sebzede faydalı şeyler var. Kötü sebze diye bir şey yok. Sadece bazı besin maddeleri üzerinde daha çok araştırma yapıldığı için bilinirlikleri fazla. Örneğin brokoli üzerinde çok araştırma yapılmış. Meme ve prostat kanserine önleyici etkisi görülmüş. Domatesin ise kolon, meme ve prostat kanserine önleyici etkisi görülmüş. Ama benim önerim her çeşit sebzeyi ve meyveyi yemek. Özellikle sebzelerde değişik koruyucu maddeler var.''
Sebze ve meyve tüketmenin kanserden korunmak için önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Küçük, şöyle devam etti:
''Obez olmamak kanser riskini azaltıyor. Ama eğer fiziki aktivite yoksa yine kanser riski var. Hem obez olmayıp hem de fiziki aktivitesi fazla olanlarda kanser riski en aza iniyor. Yani her ikisinin de ayrı ayrı önleyici etkileri var. O yüzden bütün insanlara önerim, önce fiziki aktiviteyi artırmaları, sonra obeziteyi önlemeleri, sonra da bol sebze ve meyve tüketmeleri. Daha sonra da fazla yağlı, unlu, tuzlu ve şekerli yiyeceklerden az yemeleri.''
Küçük, obezitenin diyetten başka doğal besin maddeleriyle önlenmesi için fikirlerin ortaya konulduğunu da söyledi. Kansere yakalanmış hastaların beslenmede nelere dikkat etmeleri gerektiğine de değinen Küçük, ''Bu hastalarda diyeti fazla sıkmamak lazım. Fazla kısıtlama yapmamak lazım'' dedi.
Prof. Dr. Küçük, kanser tedavisinde en önemli unsurlardan birinin hastanın kilo kaybetmemesi olduğunu vurgulayarak, tedavilerin ardından daha sağlıklı yiyecek tablolarının oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi.
