Müslümanların kutsal topraklara olan talebi arttıkça ve Harem-i Şerif'teki yenileme çalışmaları da çoğaldıkça Hacca gitmek zorlaşıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl binde 1 oranındaki kota rakamına göre 74 bin, Avrupa'daki gurbetçi organizasyonu ile de 9 bin kişi olmak üzere 83 bin Türk'ü hacı yapacak. Bunların 52 bin tanesi 24 farklı havalanından yapılan sevklerle kutsal topraklara ulaştı.
Mekke Hac İdare Merkezinde basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Hac Organizasyonu Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş, geçen yıl Suudi Arabistan'ın Türkiye'ye verdiği 20 bin ek hacı kontenjanını bu yıl Harem-i Şerif'in Şamiye bölgesindeki inşaat çalışmaları sebebiyle açmadığını söyledi. Bu sene hiçbir ülkeye ek kontenjan sağlanmadığı gibi Balkanlar ve Türki Cumhuriyetlerin kullanmadığı kontenjan talebinin de Türkiye'ye genel kaideler sebebiyle kaydırılamadığı belirtildi.
Mekke Mükerreme'de yeni otel inşaatları ile birlikte, Harem çevresinde de yenileme çalışmalarının olduğuna dikkat çeken Ekrem Keleş, "Bu çalışmaların 2-3 yıl daha sürmesi planlanıyor. Bu sebeple önümüzdeki yıllarda da ek kontenjan açılacağını zannetmiyoruz. Başka ülkelerin kontenjanlarını talep edeceğiz. Ancak ona da genel prensip olarak şimdiye kadar sıcak bakılmadı. Önümüzdeki sene ayrıca 2007 yılında itibaren bir türlü kurada çıkmayan 7 yıldır bekleyen hacılarımızı da garantili olarak kutsal topraklara getirme sözümüz var. Bu her defasında devam edecek bir uygulama değildir. Çünkü şu anda hac sırası bekleyen sayısı 1 milyon 163 bin e ulaştı. Bu rakam yıllar itibariyle daha da artacaktır. Şu anda katsayılı kur'a uygulamasına devam edeceğiz. Bekleme senesine göre katsayısını arttırarak çok bekleyenlerin çıkma şansı yüksek olan sistemi uygulamayı sürdüreceğiz. Normal sıralamaya göre İran gibi göndermeye kalksak, 16 yıl sonra sıra gelir. Şu anda İran'da da bugün yazılan 17 sene sonra hacca gelebiliyor. Bu sebeple en adil yöntem olan bekleme süresi arttıkça kişinin kuraya girme sayısını arttıran katsayılı kur'a uygulamasına devam edeceğiz. Binde 1 kontenjan uygulamasının önümüzdeki yıldan itibaren yeniden değerlendirilmesi gündeme gelebilir. Ancak şu andaki duruma göre kutsal topraklara gelmek zorlaşıyor. Ümidimiz, Suudi Arabistan'ın hacıya gitme talebinin fazla olduğu Türkiye, İran, Endonezya gibi ülkeleri farklı bir kategoride ele almasıdır. Bu ülkelerdeki müslüman nüfusun yoğunluğu binde 1 kota sistemini yeniden tartışılır hale getiriyor. Kullanılmayan kotalar hiç olmazsa bu büyük ülkelere kullandırılmalıdır. Meşarih (hac koordinatörleri) de yeni inşaatlardan sonra imkanların artacağını göz önünde bulundurarak, fazla sıra bekleyenlerin olduğu ülkelere fazla kontenjan verme uygulamasına giderse bu yoğunluk bitebilir" dedi.
Karayolu ile ilaç ve ambülans sevklerinin Suriye üzerinden yapıldığını ancak savaş sebebiyle deniz yolu ile bu yıl ikmal gerçekleştirdiklerini anlatan Ekrem Keleş, bunun da maliyeti arttırdığını bildirdi. Daha önce kilosu 4 riyale Türkiye'ye gönderilen hurmaların şu anda hava yolu ile 7 riyale gönderilebildiğine dikkat çeken Başkan Yardımcısı Keleş, bu yıl Arafat'ta türk hacıların çöp poşeti dağıtarak bütün atık malzemelerin etrafa dağılmaması konusunda örnek bir çalışma başlatacaklarını sözlerine ekledi.
