Pırıl ve Lal 13 yaşında. 30 haftalık doğduklarında kuvöze konuldular. Aileleri yaşam mücadelesi süresince tüm birikimlerini kızları için harcadı. 30 haftalıktılar ve yaşayıp yaşamayacakları belli değildi.
DOKTOR KÖTÜYE HAZIRLADI
Vücutlarında hortumlarla cam kuvözlerin içine alındılar. Babaları bu minicik bedenlerin yaşaması için çaba gösterdi. Her gün artan faturalar ise aileyi ekonomik açıdan zor duruma düşürdü. Anne İlknur Oktay, annelik duygusunu asla yaşayamadığını söyleyerek "Neyi yapamadım da böyle oldu diye suçluluk duygusuna kapıldım" diyor. Doktorları o zor günlerde aileyi, "Yaşayabilirler ama bazen o halde yaşamasını istemeyebilirsiniz" diyerek kötü haberlere karşı hazırlıklı olmalarına çalıştı. Bu sözler aylarca ailenin kafasına korku olarak kazındı. Kuvözde kaldıkları 50 gün boyunca bütün birikimleri tükendi. Pırıl ve Lal artık 13 yaşında ve gençliklerinin baharında iki güzel kız. Üstelik kötü başladıkları yaşamlarına öylesine tutundular ki hem proje üretiyor hem kendileri gibi prematüre doğan bebeklerin ailelerine yardım için çalışıyorlar. Annelerinin üyesi olduğu ve prematüre bebekler için çalışan "El Bebek Gül Bebek Derneği"nin çalışmalarına katılan ikizler TÜBİTAK proje yarışmasının fen alanında kızartma yağlarıyla ilgili hazırladıkları "Bu Benim Eserim" isimli projeleriyle derece aldı. Anneleri İlknur Okay, "Bugünler hayalimde bile yoktu. Doktorlar otizm konusunda beni uyarmıştı. Ama kızlarım proje yarışmasında derece aldı. Gururluyum" diyor.
SAĞLIK SİGORTASI İÇİN 4 DOKTORDAN RAPOR TALEBİ
Nehir, Tolga ve Selin dünyaya geldiklerinde vücutları tüylerle kaplıydı, tırnak ve kirpikleri henüz yoktu. Üçüzler mideden hortumla beslenerek hayata tutundu. Emmeyi öğrenmek için onlara daha bebekken ders verildi. Aile üçüzleri özel sağlık sigortası yaptırmak istedi. Ancak onları sigortalamak için 4 doktordan rapor istenince aile zor durumda kaldı. Anneleri Özgür Doğa Keleş El Bebek Gül bebek Derneği'nin başkanı oldu ve kendi çocukları gibi aceleci bebeklerin yaşaması için çalışıyor.