Develi Kaymakamlığı, Develi Belediyesi, ERÜ Beden Eğitimi ve Spor MYO ve Develi AYF Kız Teknik ve Meslek Lisesinin birlikte yürüttüğü Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Projelerinden 'Hayallerime Güneş Doğuyor Projesi' kapsamında 'Erken Yaşta Evliliğin Önlenmesi' konulu eğitim semineri düzenlendi.
Seminerde konuşan ERÜ Danışmanlık ve Rehberlik Merkezi Müdürü Öğr. Gör. Mustafa Atak, Boşanmalara en büyük etken erken evlenmeler olduğu için erken evliliğin engellenmesi ne dikkat çekti. Atak, 'Son yıllarda boşanma oranlarında büyük ayrış gözlemlenmektedir. Modern yaşamın bir getirisi olan bu problemler dalga dalga toplumu her gün sarmaktadır. Türkiye'de yaklaşık yılda 120 bin çift boşanmaktadır. Kayseri boşanma oranlarında şu anda üçüncü sıradadır. Önceki yıl aile mahkemesi verilerine göre 4 bin 100 boşanma davası açılmış olup bu davaların 3 bin 750 tanesi boşanmayla neticelendi' diye konuştu.
Bireyin ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamadan yaptığı Erken evliliklere dikkat çeken Atak, 'Medeni kanunda evlenme yaşı 18 olarak belirtilse de erken evlilikler hukuki olarak gerçekleşmemiş olup geleneksel ve toplumsal olarak gerçekleşmiş olur. 15 yaşını doldurmuş bir kız çocuğu toplumsal ve sosyolojik açıdan evlenmiş olsa da şikayet üzerine onunla evlenen kişi 6 aydan 2 seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
Son yapılan araştırmalar göre ülkemizde erken yaşta evlilik oranı yüzde 12'dir. Erken yaşta evlenen kadınların büyük çoğunluğunun eğitim seviyeleri düşük olup maalesef İç Anadolu bölgesinde de oldukça yaygındır. Develi'de erken evlilik oranında en yüksek orana sahip olan yerlerden birisidir' dedi.
Atak, şu şekilde konuştu:
'Geçmişte 21 yaşında İstanbul'u fetheden Fatih örneği ve 15 yaşında ülkeyi yöneten idareci modelleri aslında erken dönemde ruhsal olgunlaşmanın olduğunu göstermektedir. Günümüzde ise bu fiziksel anlamda gelişmiş görünen boyu posu yerinde olan gençlere maalesef bir iki günlüğüne bir ev emanet etmenin zorluğunun yanı sıra evlilik gibi bir sorumluluğu devam ettirmek çocuk yetiştirmek, her konuda sorumluluk alabilmek yeteneğine henüz sahip olamayan bir gençlik karşımıza çıkmaktadır. Ailelerle görüştüğümüze 'Efendim kızımı hep okuttum, bulaşık bile yıkatmadım, hiçbir iş yaptırmadım, iş güç sahibi olsun, elinde bir bilezik bulunsun' diye bu toplumda yaygın olan bir anlayış bulunmaktadır.
Eğitim demek sadece okullarda okumak değil. Eğitim ailede başlar ve çocukluk döneminde esas eğitimi verecek olan da annelerdir. Kadınlar naif ve hassas yaratılmıştır ve insan yetiştirmeye meyillidir. Anneler öncelikli olarak kız çocuklarını hayata hazırlamalı tabi ki erkek de ihmal edilmemeli. Televizyonlar, facebook, twitter gibi sosyal paylaşım siteleri ve messenger gibi sohbet ortamları çocuklarımızın ahlakını bozucu ve boşanmaya etken olan içerikler boyutunda genelde gayri ahlaki şeyleri teşvik etmektedir. Bu noktada 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim' hadisi şerifi dikkatimizi çekiyor. Ahlakın önemini vurguluyor. Aileler ahlak, edep ve hayayı önemsemeliler. Aslında, güzel ahlak ruhsal olgunluğun da bir sonucudur.
19 bin kişiyle yapılan erken evlilikle ilgili araştırma da erken evlenen kadınlarda şiddetli depresyon, anti sosyal kişilik bozuklukları ve kadınlarda nikotin bağımlılığı görüldüğü ortaya çıkarıldı. Bir başka araştırmada ise, erken evlenen kadınların yüzde 50'sinin boşandığı görülmüştür. 19 yaşından önce evliliklerde genital sistem tam olgunlaşmadığından birçok sorunla karşılaşılmaktadır Bu nedenle ailelere bu noktada büyük sorumluluk düşüyor. Çocuklara hayatı öğretmek onları hayata hazırlamak gerekir.'
