Heja bebek, henüz 6 aylıkken bin 400 gram olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Doğduğunda kalbinin yarısının çalışmadığı anlaşıldı. Üstelik ciğerleri de işlevini yerine getiremiyordu. Yoğun bakıma alındı ancak bu kez de "psikolojik travma nedeniyle" beyin kanaması geçirdi. Ölümle burun buruna olan küçük çocuğa kalp pili takılması öngörülürken birden bire kalbinin diğer yarısı çalışmaya başladı. Bir süre sonra da solunum cihazı olmadan nefes alıp vermeye başladı. Verdiği yaşam savaşını kazanan mücadeleci bebek 41 gün sonra yoğun bakımdan çıkmayı başardı.
İNTERNETTE PAYLAŞIYOR
Heja Dinler, şimdi 4 yaşında. Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle "celebral palsi" tanısı konuldu. Vücudunu ve kaslarını uyumlu kullanamıyor ancak annesinin büyük çabasıyla durumu sürekli daha da iyiye gidiyor. Örneğin bir yaşına kadar boynunu tutamayan Heja, artık destekli de olsa oturabiliyor. Mali müşavir olan 31 yaşındaki anne Gülden Dinler, oğlunu yürütebilmek için insan üstü bir gayret gösteriyor. Oğlunu haftada 2 saat yüzme dersine götürüyor, 4 saat fizik tedavi, 1 saat de bireysel eğitim aldırıyor. Duyu hissini sağlamak için yoğurt, traş köpüğü gibi yumuşak maddelerle birlikte saatlerce oynuyorlar. Benzer hastalıklarla boğuşan ailelere yol göstermek adına 2 ay önce bir internet sayfası açan Dinler, yaşadıklarını, tedavi sürecini, kullanılması gereken aletleri bu sitede anlatıyor. Benzer hikâyesi olan annelerle bir araya gelip, onlara deneyimlerini aktarıyor.
'OĞLUMUN MÜŞAVİRİ OLDUM'
Oğlunun yanında olabilmek için mesleğini bırakan mali müşavir Gülden Dinler, "Bakıcı deneyimlerimiz olumsuz sonuçlanınca ben de oğluma müşavirlik yapmaya karar verdim. Başlarda çok zor günler yaşadık ama sonrasında hepsini atlattık" diye konuşuyor. Fedakâr anne bu zorlu ve sıkıntılı süreçten kendince dersler çıkardıklarını da belirterek şunları anlatıyor: "Oğlumun yapamadıklarına üzülmektense yapabildikleriyle mutlu olmayı çoktan öğrendik. Minik bedeniyle yaptıkları ve yapmaya çalıştıklarıyla gurur duyuyoruz. Sendelediğimiz zamanlar oldu ama Heja hep umut verdi. İnsanlık için ufak ama bizim için büyük adımlarla ilerliyor oğlumuz. Şu anda başını tutuyor, destekli oturabiliyor, yemek yiyor. Yürüyemiyor, konuşamıyor ama bence hepsini başaracak. Yaşı ilerledikçe yapması gerekenler arttığı için gerileme artıyor ama kendi içinde çok yol kat etti. Ben yürüyeceğine, kendi kendine yetebileceğine adım gibi eminim."