Diş teknisyeni olan Cenan Arslan'ın hastalığı ilk kez 2001 yılında, rutin bir kan tahlilinde kas değerlerinin normalin 10-15 katı yüksek çıkmasıyla ortaya çıktı. O güne dek hareketliliğini ve sakarlıklarını bir hastalıkla bağdaştıramayan genç adam henüz 4 yıllık evliydi ve 1 yaşında kızı vardı. Bir türlü tam teşhis konulamayan hastalığı gün geçtikçe ilerledi ve 2007 yılına gelindiğinde yürüyemez oldu. Sonunda doktorlar "nöroakantosiz" isimli çok nadir görülen bir hastalığın teşhisini koyduklarında ve yapılacak bir şey olmadığını söylediklerinde, artık konuşmakta güçlük çekiyor, ellerini kullanamıyor ve yutkunmakta bile zorlanıyordu. En zor zamanlarda bile eşine destek olmaktan vazgeçmeyen Betül Arslan, hastalığın her geçen gün ilerleyen etkileri nedeniyle çaresiz kaldı. Doktorların, "tüple besleyelim" önerisine şiddetle karşı çıkan Betül Arslan, "Tad alıyor, koku alıyor, yemek yemek istiyordu. Böyle birinin boğazını delip beslemek bana acımasızca geldi. Her öğünümüz 2 saat sürüyordu ama ne yiyorsak, eşime de yedirmeye çalıştım" diye anlattı. Ailesini bir arada tutmak, hem küçük kızını, hem de eşini mutlu günlerine döndürmek için uğraşan genç kadın hastalığın ilk yıllarında eşiyle birlikte 2 kez tüp bebek denemesi bile yaptı ama başarısızlıkla sonuçlandı. Sonunda beyin pilinin, eşinde görülen istemsiz kas kasılmalarına ve parkinson hastalığına çare olduğunu öğrenen Arslan, son bir umutla Yrd. Doç. Dr. Akın Akakın'ın kapısını çaldı.
DOKTORUNU MOTİVE ETTİ
"Ben sadece 1 bardak suyu kendi başıma içmek istiyorum" diyen 45 yaşındaki Arslan'a 5 saat süren bir ameliyatla beyin pili taktıklarını anlatan Akakın, "Ameliyatta hastalarımız tamamen ayık oluyor ve verdiğimiz komutlara cevap vermelerini bekliyoruz. Çünkü beyinde dejenerasyona uğrayan hücrelere enerji vererek yanıt bekliyoruz. Bu nedenle hastanın yanıt verebilir olması önemli" dedi. 5 saat boyunca "beni eşime ve çocuklarıma kavuşturun" diyerek, hastanın da kendilerini motive ettiğini anlatan Akakın, "Genç bir hasta olması bizim avantajımız. 6 ay içinde beklenmedik bir hızlı gelişme göstererek şimdiden yürümeye başladı" dedi. "Eşinin çok inatçı olduğunu ve hayattan hiçbir zaman vazgeçmediğini anlatan Betül Arslan, "Şimdi 12 yıl boyunca dondurduğumuz, yapamadığımız ne varsa yeniden yapıyoruz. Kızım 12 yıl sonra babasını yeniden tanıyor. Birlikte ilk kez okul müsameresine gitti. Bu bizim için mucize gibi bir şeydi" diye konuştu.
"ABD'DE DE OBEZLERE BEYİN PİLİ TAKILIYOR"
Yapılan
işlemi, çok ince bir telin bir ucunu köprücük kemiğinin altına yerleştirilen pile, diğer ucunu ise beyinde istemsiz hareketlere sebep olan merkezdeki dejenerasyona uğramış hücrelere bağlanması olarak aktaran Yrd. Doç. Dr. Akakın, verilen enerji ile bu bölgedeki hücrelerin uyarılıp yeniden çalışmasının sağlandığını anlattı. Türkiye'de parkinson hastaları ile distoni( istemsiz kas kasılması) hastalarında uygulama yaptıklarını kaydeden Akakın, Avrupa'da özellikle intihar eğilimli major depresyon, takıntı ve tik tedavisinde de beyin pilinin kullanıldığını söyledi ve "ABD'de obezite tedavisinde özellikle iştahın kapatılması için beyin pili kullanılıyor" dedi.