Aşuranın kaynağı ile ilgili olarak rivayet edilen olaylardan birisi o gün Nuh Peygamber'in gemisinin karaya oturması ve gemidekilerin tufandan kurtulmalarıdır. Nakledildiğine göre, Nuh gönderildiği toplumu Allah'ın emirleri doğrultusunda bilgilendirip iman ve iyiliğe davet etmiş ancak onlar inkar ve isyanda ısrar etmişlerdir. Bunun üzerine Allah Nuh'a gemi yapmasını, inananlarla birlikte hayvan türlerinden birer çift alarak gemiye binmesini emretmiştir. Nuh emredilenleri yapmış, peşinden Allah tufan göndererek inkar ve taşkınlıktan vazgeçmeyen topluluğu helak etmiştir. Tufan bittikten sonra gemi Allah'ın izniyle karaya oturmuş, böylece Hz. Nuh ve inananlar kurtulmuşlardır. Ambardaki son azıkları alarak müminler bunların tümünü karıştırmak suretiyle bir yemek yapmış, Allah'a kendilerini kurtardığı için teşekkür etmişlerdir. Bu anlayış bazı Müslüman toplulukların geleneğine yansımış, Muharremin onunda başta tahıllar olmak üzere çeşitli ürünlerden oluşan bir tatlı yapmak adet haline gelmiştir. Anadolu'da bütün canlılığı ile devam eden aşure kaynatma ve aşure tatlısı bir taraftan Hz. Nuh'u ve onların Allah'a şükrünü hatırlatırken bir taraftan da dağıtılmak suretiyle insanlar arasındaki toplumsal dayanışmayı pekiştirmektedir.