Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Olmadı hanımefendi, olmadı

Atatürk'ün ne büyük bir adam olduğunu bir kere daha anladım...
(Ne o, kötü niyetli hamşolar, şaşırdınız mı? Benden böyle bir cümle beklemiyor muydunuz?)
Atatürk, "idare-i maslahatçılar esaslı inkılap yapamazlar" demişti.
Nitekim, Nimet Hanım yapamadı.
Acaba, "forma zengin-fakir ayırımını ortadan kaldırır" gibi solcu geçinen ahmakça görüşlerin etkisine mi kapıldı? Hayır, çünkü o zaman formaya hiç dokunmazdı. Bu konuya hiç girmezdi.
Şimdi formayı kaldırmıyor fakat kaldırır gibi yapıyor, "isteyen giysin" diyerek topu taca atıyor. "Ortadan" gidiyor.
Neden çekindi, neden geri bastı, neden eksik ve yanlış adım attı bilemiyoruz, ama yapmaya kalkıştığı "okullarda kılık devrimi" ona iki numara büyük geldi.
Konuyla ilgili komisyon raporuna göre "forma bir cumhuriyet projesiymiş"... Şu anda Fransa'da krallık hüküm sürdüğü için Fransız okullarında forma yok, mesela(!)... Belki bu tür ahmakça tepkilere boyun eğmek zorunda kaldı. (Encümene havale ederseniz, olacağı budur hanımefendi.)
Esaslı devrim yapamayınca da, idare-i maslahata, yani oluruna bırakıyor... Söktüremedi, alttan aldı, bürokrasiye boyun eğdi. Atatürk de İnönü'nün sözünü dinleyip alfabe değişikliğini yirmi yıla yaysaydı, 1948 yılında bile eski yazı kullanılır olacaktı... "İsmet, bu iş ya üç ayda olur, ya da hiç olmaz" demişti...
Fakat bu sefer "denge uzmanları" kazandılar.
Kıyafet seçimini okul-aile birlikleri yapacaklarmış... Renk, desen gibi unsurlara da bu birlikler karar vereceklermiş. (En çok "katkı parasını" bastıran veli hanım "uçuk siklamen" seviyorsa, bütün çocuklar baştan aşağı siklamen!)
Kızlara "dizkapağı yasağı" getiriliyor, dizkapağı göstermek, tıpkı Vatikan'da Saint Pierre kilisesine girerken olduğu gibi, yasak! Ayağı açıkta bırakacak ayakkabı da yasak, ne hakkınız var fetişistleri tahrik etmeye?
Erkek öğrencilere kravat zorunluluğu "kaldırılabilecek"... Dikkat isterim, kaldırılacak değil, isteyen okul-aile birliği kaldırabilecek... İsteyen, tutacak.
Kadife ya da kanvas pantolon serbest ama blucin yasak. İsteyen okul-aile birliği, blucini serbest bırakamayacak! Çocuklar her gün "dışarıda" blucinden başka bir şey giymiyorlar ama okulda giyemezler. Fakat... Daha da saçma bir uygulama sonucu, "isterlerse okula haftada bir gün günlük kıyafetle gelebilecekler"... Nedir bu? Çocukların "off" günü mü? Bu günü de okul-aile birliği mi seçecek, yoksa çocuk mu karar verecek? "Çarşamba günü annemin çamaşır günü, benim de blucin günümdür hocam! Kayıtlarınıza geçirin de her hafta sormayın..."
Çocukların "iyi hal ve tavrı" görülürse belki bu özgürlük günü, ilerleyen yıllarda, haftada ikiye de çıkarılır mı?
Yönetmelik taslağı hazırlanıyormuş, "mevzuat çalışmaları" bitince son kararı gene bakan verecekmiş... Uygulama da, sıkı durun, 2010-2011 ders yılında!
Nimet Çubukçu büyük bir fırsat kaçırdı.
Kördüğümü Büyük İskender gibi bir vuruşta kesip çözecek, "okullarda önlük ve forma mülgadır" deyip çıkacaktı. Yapamadı.
Böylece, tarihe de geçemedi. Sıradan bir bakan olarak hatırlanacak, pardon, hiç hatırlanmayacak.
Milletvekili elbette gene olur da, ilk kabine değişikliğinde nerede olacağını merak ederim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA