Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Bilgi Destek Dairesi'ndeki bilgisayarlar niçin silindi?

Emekli Albay Dursun Çiçek, İnternet Andıcı'nın kendisi tarafından hazırlandığını kabul etti.
Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu da, üzerinde kendi parafı bulunan andıcı sahiplendi. Üstelik bu andıcın, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız tarafından Genelkurmay Başkanı'na arz edildiğini de söyledi. İnternet Andıcı'na göre kurulması planlanan 4 site, zaten faaliyete geçmediği için, doğrudan doğruya bunlarla ilgili suç delili bulunmuyor. Ama Savcı Cihan Kansız, diğer gelişmelerle birlikte bir değerlendirme yapınca, ortaya şüpheli bir durum çıkıyor.
1) Taraf gazetesinde 4 Şubat 2009'da "kara propaganda" aracı olan 35 internet sitesinin ismi yayınlanmıştı. Bunun ardından, söz konusu internet siteleri hemen kapatıldı. Bazı siteler Gülen cemaatiyle, AK Parti hükümetini hedef almıştı ve Türkiye'de irticaın giderek yaygınlaştığı propagandasını yapıyordu.
2) Siteler kapatılmakla kalmadı; gene Taraf gazetesinde 12 Haziran 2009'da, Dursun Çiçek imzalı İrtica ile Mücadele Eylem Planı yayınlanır yayınlanmaz, Genelkurmay Karargâhı'nda belge imha işlemi başlatıldı. Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda kullanılan ve içinde internet sitelerinin arşivleri bulunan 26 bilgisayar ve 5 sunucu (server) 20 Haziran 2009'da, 35 kez geri getirilmeyecek şekilde silindi.
Her ne kadar dönemin İç Güvenlik Daire Başkanı Tümgeneral Mustafa Bakıcı, "Siteler kapatıldığı için bu silme işlemi de rutindir" diye ifade verse de, Savcı Cihan Kansız, söz konusu sitelerin, 4 Şubat'taki Taraf'ın yayınından hemen sonra kapatıldığını, silme işleminin ise, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın yayınlanmasından bir hafta sonra, 20 Haziran'da gerçekleştiğini hatırlatıyor. Bilgi Destek Daire Başkanlığı'na ait bilgisayarların silinmesinin yanı sıra, 19 Haziran 2009 Cuma günü, mesai sonrası personel geri çağrılarak, geç vakitlere kadar evrak imhasının yapıldığı da, gene iddianamede yer alıyor.
3) İrtica ile Mücadele Eylem Planı 12 Haziran'da Taraf'ta yayınlanır yayınlanmaz, Bilgi Destek Dairesi'nin Dursun Çiçek'in görev yaptığı 3. Destek Şubesi'nde kullanılan 14 bilgisayar ve bağlı oldukları sunucular bilirkişi tarafından incelendi ve bu bilgisayarlarda söz konusu belgenin izine rastlanmadığı açıklandı. Bakın inceleme nasıl yapılmış: Savcı Kansız diyor ki: "Bilirkişi incelemeyi bir günde tamamladı ve 'Sabetaycı' anahtar sözcüğünü kullanarak bu incelemeyi yaptı. Çiçek'in belgesinde 'Sabetaycı' kelimesi geçmediğine göre, bilgisayarlarda belgenin izine elbette rastlanamadı."
Neden bilirkişi "AK Parti" ya da "Fethullah Gülen" veyahut "Cemaat" gibi sözcükler kullanmadı?
4) İrtica ile Mücadele Eylem Planı Taraf'ta yayınlandıktan sonra, Karargâh'ta belgelerin imha edildiğini ve bilgisayarların silindiğini ihbarcı subay açıklamıştı. Bunu, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcısı, 15 Şubat 2010 tarihli raporunda kabul ediyor ve "Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda kullanılan 26 bilgisayar ile 5 sunucu, 20 Haziran 2009'da, 35 kez, geri getirilmeyecek şekilde silinmiştir" diyor.
5) 1 Nisan 2009 İnternet Andıcı, 4 yeni sitenin kurulmasını öngörüyordu.
Savcıya göre, bu 4 sitenin amacı kara propaganda aracı olan önceki internet sitelerinin gayrihukuki faaliyetlerinin üzerine gidilmesini önlemekti. Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçen ve İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın taslağı olduğu belirtilen "Proje" isimli belgede (son kayıt tarihi 2008) şöyle bir cümle var: "Gri ve kara yöntemleri kullanabilecek nitelikte sanal ağ siteleri kurulacak. İnternet siteleri, güvenilir kişiler üzerinden uygun personel tarafından oluşturulacak ve kurum riske atılmayacak."
Nitekim, 1 Nisan 2009 tarihli İnternet Andıcı'ndan sonra, Bilgi Destek Dairesi'nde görev yapan şube müdürleri üzerine, onların kredi kartlarıyla, 4 yeni site oluşturuldu ve bu adreslere yönlendirilen bir miktar alan adı temin edildi; "Proje"ye uygun bir şekilde psikolojik harekât için zemin hazırlandı. Bu siteler faaliyete geçmemekle birlikte, savcı, onları, daha öncekilerin bir devamı olarak görüyor.

***
Bu bilgileri, gerçekleri değil, sadece şüpheleri ifade etmek üzere yazdım. Askeri bilirkişi, alelusul incelemeyi bir günde tamamlıyor ve neden ilgisiz bir kelimeyi, "Sabetaycı"yı anahtar sözcük olarak kullanıyor? Hiçbir suç unsuru taşımasa, Bilgi Destek Daire Başkanlığı'ndaki bilgisayarlar, niçin İrtica ile Mücadele Eylem Planı ortaya çıktıktan sonra, "güvenli" olarak siliniyor? Bütün evraklar, gene aynı tarihte imha ediliyor?
Bu, "rutin bir uygulama" ise, İrtica ile Mücadele Eylem Planı haberi Taraf'ta çıktıktan sonra gerçekleşmesine, ancak "İlâhi bir tesadüf" diyebiliriz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA