Ben Ülker Ailesi'ni, Ülker Grubu'nu, Yıldız Holding'i Murat Ülker'le tanıdım. Öncesinde çeşitli defalar bilgi almak ya da görüşme talep etmek için Ülker ailesinin yöneticilerini aradığım çok oldu. Ancak hiç olumlu yanıt aldığımı hatırlamıyorum. Kurucu Sabri Ülker'in iş hayatında aktif olduğu dönem benim gazeteciliğimin ilk yıllarına rastlıyor ki o yıllarda da görüşme imkânım olmadı. Ama ne ilginçtir ki 2000 sonrası doğan kuşak hariç, hepimizin hafızasına "Önce güneş, hava su, sonra bol gıda gelir/Akşama babacığım unutma Ülker getir" diyen reklam sloganı yer etti. İşte birbirinden lezzetli bisküviler yüzünden aslında kendimi Ülker'e çok yakın hissediyordum.
Çocukluğumda Ülker gofretten hiç vazgeçemiyordum. Aslında hâlâ vazgeçemiyorum ama gel gör ki kendimi tutuyorum. Neyse ki grubun yeni çıkardığı mini Ülker gofret paketleri var da onlar sayesinde hem mahrum kalmamış oluyorum hem de çok yemiş olmaktan kaynaklanan suçluluk duygusuyla baş ediyorum.
Türkiye'nin bisküvici dedesi Sabri Ülker; 92 yaşında, tahmin ediyorum ki çok huzurlu bir şekilde hayata veda etti. Ne de olsa 2000'de bayrağı teslim ettiği oğlu Murat Ülker yüzünü kara çıkarmadı ve öylesine büyük adımlar attı ki Ülker Grubu, Yıldız Holding'e dönüşüp, Godiva gibi dünyanın en beğenilen, en bilinen çikolata markalarından birini satın alacak kadar ileri gitti.
Baba Sabri Ülker gibi kapalı bir kutu olmayan, özellikle son zamanlarda daha dışa dönük bir portre çizen ve bizlerin de çok daha fazla bilgi öğrenmeye başladığı (ki sanıyorum bu durumu Ülker Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker Tucker'a borçluyuz) Murat Ülker'e ve tüm Ülker Ailesi'ne baş sağlığı, Allah'tan sabır diliyorum.
Sabri Ülker'in emanetinin emin ellerde olduğunu son yıllarda yakından izlediğimiz Yıldız Holding açık bir şekilde gösteriyor.