Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Baykal olayı ve kaset dersleri!

Aynı anda birden çok sonuç doğuran, birden çok şüpheli üreten ve siyasi sahneyi çok yönlü karıştıran olay yaşandı mı, arkasında "büyük zekâ" aramak doğaldır. Bazen, "toplum mühendisliği" gibi görünen bir olay, esasen kişisel çekişme, kızgınlık veya küskünlük yüzünden patlak verebilir, ancak oluşan kaos ortamından yine büyük zekâ yararlanabilir.
CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa eden Deniz Baykal'ın etrafında dönen tartışmaları soğukkanlılıkla analiz ettiğimizde ilginç sonuçlara ulaşıyoruz.
1- Anayasa paketine ilişkin samimi kaygılar veya değişim adına beslenen umutlar ile referandum hazırlıkları ister istemez ikinci plana itildi.
2- Siyasetin "bel altı" vuruşlarla gelişeceği, seçim sath-ı mailinde gerilimin artacağı, yeni kaset ve kayıtların zamanı gelince servise konulacağı görüldü.
3- Hangi gerekçe ile olursa olsun "kirli ve yanlı imha planlarının" kolaylıkla dolaştırıldığı internetteki başı boş alanın düzenlenmesi gereği teyit edildi.
4- Baykal'ın temsil ettiği rejim kaygısına dayalı modelin, yerleşik devlet kurumları ile omuz omuza yürütülen muhalefetin yetersizliği yine konuşulmaya başlandı.
5- Solu dizayn projesinin dış ayağının olabileceği, bir süre sonra AK Parti'yi de içine alan sağ ve muhafazakâr kanada şekil verme adımları ile devam edeceğinin ipuçları alındı.

***

Baykal'ın düşürüldüğü duruma ve medyanın tutumuna gelince...
1- Kolaycı yaklaşımla yürütülen "yandaş medya kampanyasının" bu olay özelinde iş yapmadığı anlaşıldı.
2- Örneğin Sabah, "merkez yayın" rolüne uygun biçimde, kişiler hakkında aceleci hüküm vermediği gibi, tarafları ilan edinceye kadar özel hayata dair sınırlara özen gösterdi.
3- Mahrem görüntüler ile bu görüntülerin yayılmasından elde edilecek hedef arasında ayrım yapıldı. Yani, malum görüntülerin siyasete etkisi ne ölçüde ele alındıysa, "sinsi hesaplarla" yayılmasının etik dışı yönleri de o ölçüde ele alındı.
4- Dedikoduya prim verilmedi. Baykal'ın aile içindeki tavrı, eşi ve çocuklarıyla ilişkileri, başka isimlerle bağlantısı, Antalya Belediye Başkanı ile yollarının kesişmesini sağlayan mali içerikli problem gibi yığınla iddia ve söyleme, belge ve bilgi paylaşımı vaadine itibar edilmedi.
5- CHP'nin kurumsal kimliği, malum olay vesilesi ile yıpratılmadı. Partinin, demokratik- laik sisteme, hukuk devletine ilişkin bakış açısı malzeme yapılmadı. Aksine, güçlü muhalefetin önemi kayda geçirildi.
***

Ve nihayet CHP'nin iç dinamikleri...
1- Baykal'ın istifası CHP'yi hazırlıksız yakaladı. Liderin, siyaseten tasfiye olmasını bekleyen ve 2011 sonrasına bakan müstakbel isimler, sansasyonel gelişmelerden kısa vadeli kazanç çıkarmayı şimdilik uygun bulmuyor.
2- Deniz Baykal-Önder Sav ikilisinin etnik-mezhep çizgisi ile Kemal Kılıçdaroğlu- Gürsel Tekin ikilisinin çizgisi maalesef spekülasyon konusu olmaya devam ediyor.
3- Yerel seçimlerde gösterdiği "halkçı" performansa rağmen Kılıçdaroğlu'nun, solda arzulanan, çağın şartları ile uyumlu yenileşmeyi gerçekleştirme kapasitesine yönelik tereddüde dikkat çekiliyor.
4- Baykal'ın, kurultayda yapacağı en büyük hamlenin, "Çok sayıda genel başkan yardımcısı ve bağlı ekipler" biçiminde kurgulandığı ancak yeni isimlerle takviye edilmesi beklentisinin zayıf olduğu belirtiliyor.
5- Deniz Bey'in, mağduriyetini kurultaya taşıyamaması halinde, partinin liderlik sorunu yaşayacağı, çalkantılı bir döneme gireceği, Baykal'lı seçeneğin ise seçime kadar sürdürülebilir olmadığı savunuluyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA