GDO sürecinin yönetilmeyişi, sanırım yakın gelecekte çok önemli bir algı kirliliğine yol açacak. O da hangisi GDO'lu, hangisi değil bilinmezliği olacak. Bu da kayıtdışı GDO'nun doğurduğu gri ortamda istismarcıların türemesine sebep olacak.
Firmalar ısrarla GDO ketumluğunda... İşin ilginç yanı; GDO'lu gıda kullanmayan firmaların, etikete "ürünlerimizde GDO yoktur" yazamıyor olması...
Bakanlık, kendi çıkardığı yasayı uygulayamıyor, firmalar açıklamıyor, diğer kamu kurumları hesap sormuyor ve STK'lar da yeterince ses çıkarmıyorsa, tüketicilerin kafasındaki sorular "birikiyor" demektir.
Uçak mönüsüne "domuz yoktur" diyebiliyorsunuz. "Yağ yoktur, şeker yoktur" diye yazabiliyorsunuz.
Ozonu delen "kloroflorokarbon yoktur" diyebiliyorsunuz.
Ama "GDO yoktur" diyemiyorsunuz.
Tüketiciyi ürün seçiminde bilgi saklayıp "çaresiz" bırakmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.
Bakanlığın yoktur; belediyenin yoktur, firmaların da yoktur...
Yakın gelecekte "her şeye karşı" gruplar gibi GDO aleyhtarı göstericiler marketlerinizin önünde türeyiverirse, sakın şaşırmayın.
GDO eğer faydalı bir şey ise neden bunu gizlersiniz?
Şayet zararlı ise o zaman üretim sürecinde neden GDO'lu gıda kullanırsınız?
Hijyeni dert edinip sokak sütçülerini ortadan kaldıran Tarım Bakanlığı, gıda güvenliği konusunda inanılmaz iddialı konuşuyor.
Fakat sıra GDO'cu dev üreticilere gelince, en az bu firmalar kadar o da sus pus.. Sokak sütçüsüne gücü yeten otoritenin GDO konusundaki karmaşaya açıklık getirememesi bir zaaf mı yoksa başka bir şey midir?
Dünya; Küresel Raporlama İnisiyatifi sözleşmeleriyle 3'lü raporlamaya gittiği çağda, gıda gibi hayati alanlardaki bu suskunluğu anlamak mümkün değil.
Yalnızca finansal sonuçlarla kamuya ve ortalara raporlama yetmiyor. Sosyal sorumluluk projeleri ile yaşadığınız topluma hesap vermek ve çevre raporlaması ile gezegene ve insana yönelik sorumluluklarınızı yerine getirdiğinizi "raporlamak" zorundasınız.
Reklam bombardımanıyla müşteri odaklı sloganları haykırsanız dahi, insan sağlığına faydalı ya da zararlı olduğu konusu hâlâ tartışılan GDO için "sus pus" olmanız, nereye kadar gider?
Tüketiciden bilgi saklayan, müşteriyi salak yerine koyan bu tutumun işbirlikçileri, ister bakanlıkta ister firmalarda bulunsun; GDO konusunda şeffaflıktan kaçamayacaktır.
