CHP'siz bir yazı yazmak istedim ama ne mümkün...
Seçmen, Türkiye'nin meseleleriyle CHP'nin uğraşmasını beklerken CHP kendi iç meselesiyle uğraşıyor.
Açık politika yapılmadığı ve çoğu karnından konuştuğu için de, biri biraz açık konuşunca kıyametler kopuyor.
Anlaşılan daha çok kıyamet kopacak CHP'de...
Bu noktada en çok merak edilen soru şu; Acaba bu durumu Baykal ve Sav nasıl izliyor?
Bana göre ellerini ovuşturuyorlar...
Baykal'a yakın eski bir siyasetçi bakın ne diyor:
"Bu yönetim yüzüne gözüne bulaştırdı. Baykal zamanında partide bir bütünlük ve doğrultu vardı. Şimdi partiyi Soroscular yönetiyor."
Peki, bu iş nereye gider, CHP bölünür mü?
"Bakın Baykal parti yıpranmasın diye elinden geleni yapıyor. En son basın toplantısı yapmak isteyenlerin sayısı 50'yi aşkındı. Baykal izin vermediği için 12 kişide kaldı. Biraz daha bekleyeceğiz. CHP sahipsiz değil. Bir bakarsın DSP'de Ecevit'in ulusalcı çizgisinde farklı bir çıkış da olabilir. O zaman Kılıçdaroğlu sadece Kürt Alevilerin oyuyla baş başa kalır..."
Kamuoyu yoklamalarında yüzde 4'ü geçmeyen Baykal'ın hâlâ dönüş umudu taşıyor olması ilginç değil mi?