Demokratikleşme Paketi'nin siyasete yönelik maddelerinin asıl hedefi sivil siyasetin önünü açmak, demokratik alanı genişletmek.
Bu ilk bakışta silahlı mücadeleye son verdiğini açıklayan PKK'ya "Gel siyaset yap" çağrısı anlamına geliyor. Ama sadece o kadar değil. Aynı zamanda PKKBDP hattına sıkışan Kürt sivil siyasetinin de önünü açıyor.
Seçimde yüzde 3 oy alan partilere devlet yardımı verilmesi, partilere üyelikte kolaylık sağlaması, beldelerde örgütlenme zorunluluğunun kaldırılması ve eşbaşkanlık kurumunun yasallaşmasıyla kadınların önünün açılması siyaseti çeşitlendirecek. Aynı şekilde Kürtçe propaganda yasağının kaldırılması da...
Bu adımlar, en basitinden "oyum boşa gitmesin" diyerek başka partilere oy verenleri kendi partisine teşvik edecek.
Şu anda Kürt toplumunun oy verdiği iki seçenek var: AK Parti ve BDP... Ama farklı parti ve yapılar da mevcut.
Fazla etkili olmasalar da Kemal Burkay'ın HAKPAR'ı, rahmetli Şerafettin Elçi'nin KADEP'i gibi... Ama Liberal Demokrat Parti yok. Oysa bölgede, liberal, demokrat ve muhafazakâr kimlikli önemli bir orta sınıf var ve onlar "Yeni Türkiye"ye uygun, sivil bir siyasetin devreye girmesini istiyor.
Bir süre önce gittiğim Diyarbakır'da eski DDKD'li İmam Taşçıer, Halim İpek ve Abdulhay Okumuş'la bir araya geldim. Sivil siyaset zemininin ortaya çıkmasıyla yeniden buluşan DDKD'liler yeni bir parti kurma hazırlığında. Ama bu parti, geçmişteki ve bugünkü siyasi yapılardan hayli farklı olacak.
Hareketin sözcüsü İşadamı İmam Taşçıer, temel farkı şöyle anlatıyor: "Yeni parti için ayın 19'unda yol haritamızı çizecek bir toplantı yapıyoruz. Geçmişte olduğu gibi sosyalist eksenli olmayacak. Zaten sosyalist olduğunu söyleyen partiler var, biz herkesin içinde yer alabileceği bir kitle partisi hedefliyoruz. Liberali, demokratı, muhafazakârı, işadamı esnafı ve işçisiyle bir liberal demokrat parti. Buna toplumun ihtiyacı var."
İki yıl önce yurtdışında yaşayan eski DEP Milletvekili Yaşar Kaya o ihtiyacı şu sözlerle dile getirmişti: "Kürtlerin, yüzü batıya dönük liberal demokrat bir partisinin olması zarurettir."
Silahların susmasına paralel olarak, siyasetin önünün temizlenmesi başta Kürt siyaseti olmak üzere, Türkiye siyasetini derinden etkileyecek ve çeşitlendirecek.
