Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAŞAR ÖZAY

Rekor bütçe eğitimin yüzünü güldürecek

Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçeden aldığı pay, artan nüfusa okul yapımı ve personel giderleri karşısında hep yetersiz kaldı.
Bu yüzden her dört okuldan üçü yakacak, elektrik, su ve doğalgaz parasını ödeyemediği için sıkıntı yaşıyordu. Okul yöneticilerinin ise eğitimi ve öğretimi aksatmadan sürdürebilmek için velilerden para almaktan başka bir seçeneği bulunmuyordu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 bütçesinden MEB'e ayrılan payın yüzde 20.8 artırıldığını ve bakanlık bütçesinin 34 milyar TL'ye çıkarıldığını açıklaması, eğitimcileri ve bakanlık yetkilerini rahatlattı.
15 milyon öğrenci ve 600 bin öğretmenin bulunduğu ülkemizde, böyle sorunların yaşanmasını normal karşılamak gerekir. Normal olmayan ise eğitimcilerin, eğitim dışında her şeyi yapmasıdır. Eğitim adına çözüm üretecek konumda olması gereken eğitimcilerin, uygulayıcı olmaktan ileri gidememesi ülkemiz adına büyük kayıptır. Yeni rekor bütçeyle, sorunları yaşayan, süreci çok iyi bilen öğretmenler ve eğitim yöneticilerinin artık dar kalıplardan kurtulup, ülkenin geleceği olan eğitim politikalarının belirlenmesinde esas yerlerini almaları gerekiyor. Ülkeyi 2023'te belirlediğimiz hedefe ancak bu şekilde taşıyabiliriz.

Üniversiteler boş kalmamalı

Ek yerleştirme sonuçları açıklandı. Açık kontenjanların yüzde 50'sinin dolmadığı görülüyor. Devlet üniversitelerinin lisans bölümlerinde 7 bin gibi ciddi bir boşluk var. Vakıf üniversitelerine ise ancak 4 bin lisans öğrencisi başvurdu. Eğitim adası KKTC'yi ise sadece bin öğrenci tercih etti. Toplam rakamlara bakacak olursak üniversitelerimizde 70 bin kontenjan boş duruyor. Bu durum ülkemiz adına ciddi bir yara. Öğrenci var, üniversite var ama tercih eden öğrenci yok. Sorun, açılan bölümlerin planlanmasındaki hatadan kaynaklanıyor. Öğrenci geleceği olmayan bölümlere gitmek istemiyor. Bir öğrencinin maliyetinin 5 bin dolar olduğu düşünülürse 1.4 katrilyonluk kaynak boş kontenjanlar yüzünden boşa gidiyor. Bu ülke bu kadar zengin değil. Yetkililer bu boşluğu bu yıl doldurmak zorunda. Bunun tek yolu ise tercih yapacak öğrenci puanını aşağıya çekmektir.

Ders seçimi önemli

MEB, yeni eğitim ve öğretim yılında bir değişikliğe imza attı. 9. sınıftan 10. sınıfa geçerken yapılan "alan seçimi"ni kaldırdı. Bu durumda hem öğrenci, hem veli, hem de okullar, üniversite sınav sisteminde yapılan değişikliğe paralel olacağı düşünülen bir sistemle karşı karşıya kaldı. Diğer bir anlatımla; alan dersleri seçmeli olacak ve böylece öğrenci son sınıfa geldiğinde seçmiş olduğu alan derslerinin saatlerine -kredisine- göre alanını da belirlemiş olacak. Böylece öğrenci farklı dersleri görerek, sınava farklı alandan da hazırlanmış olacak. Bu sistemle öğrencilere üniversite sınavlarında avantaj sağlanması planlanıyor. Yeni düzenleme üniversitede bölümünü belirleyen öğrenciler için avantaj oluştururken belirlememiş ve aldığı derslerde kolaya kaçanlar için durum zorlaşıyor.
Bu noktada, öğrencilerin bilinçli ve doğru meslek seçimi yapmasını sağlamak için okulların rehberlik birimlerine, velilere ve öğretmenlere büyük görevler düşüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA