Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAŞAR ÖZAY

Fırsat eşitliği lafta kalmasın

Yeni öğretim yılı başlıyor. Eğitim sisteminin en önemli sorunlarından, derslik ve öğretmen açığı çözüm bekliyor. Yıllardır süren göçler, çarpık kentleşme ve artan nüfus nedeniyle ortaya çıkan öğretmen ve derslik ihtiyacı, özellikle kentlerde sorun olmayı sürdürüyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer yaptığı açıklamada 160 bin dersliğe, 150 bin öğretmene ihtiyaç olduğunu açıkladı. Bu açıklar yüzünden ülkemizde öğrencilerin bilimsel, nitelikli ve eşit eğitim alması imkânsız. Fırsat eşitliği kavramı artık lafta kalıyor.
Kalabalık sınıflarda, öğretmensiz eğitim alan çocukların arkadaşları ile eşit şartlarda yarışamadıkları için en arka sıralarda kalmaları kaçınılmaz. Bu durum üniversite ve SBS sınavlarında açıklıkla görülüyor. Milli Eğitim Bakanlığı 2010-2011 istatistikleri veri alınarak yapılan çalışmada sınıfları kalabalık olmayan ve öğretmen açığı bulunmayan illerin başarılı olduğu, bu kriterlere sahip olmayan illerin sınav başarı yüzdelerinin en altlarda kaldığı görülüyor.
Sonuç olarak, eğitim sistemi her geçen gün içten içe çürüyor. Öğrenciler, ilköğretimden başlayarak ortaöğretimin sonuna kadar dershaneye bağımlı hale getirilmiş durumda. Çocuklar okula başladığı anda büyük bir yarış ve rekabet içine sokulmakta. Sınav esasına dayalı sürdürülen bu sistem sadece sınava daha olanaklı ve olumlu koşullarda hazırlananlara avantaj sağlıyor.
Ekonomik ve sosyal yönden az gelişmiş bir ülke olan Türkiye'de 12 milyon yoksul yaşıyor. Yoksulluk eğitimdeki eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri daha da derinleştiriyor.
Eğitimde "fırsat eşitliği" kavramı herkesin eğitim olanaklarından eşit şekilde yararlanmasını anlatırken, eşitlik kavramını sadece bir matematiksel eşitlik olarak görmek çok yanlış. Yasalarda yer alan eşitlik söylemleri sadece hukuksal bir anlam taşıyor, gerçek anlamda eğitim hakkından ve dolayısıyla eğitim olanaklarından herkes "eşit" bir şekilde yararlanamıyor. Ayrıca herkese eşit eğitim olanakları sunmak, herkese yeterli "eğitim hakkı" sunmak anlamına gelmiyor.
Sonuç olarak, her aşaması ve kademesi eşitsizliklerle dolu eğitim sisteminin temel sorunlarına çözüm üretilebilmesi için yapısal değişimlere gereksinim var. Ayrıca sınavlarda öğrencilerin aldığı puanlarla okullarda verilen not ortalamalarının oluşturulacak bağımsız kuruluşlarca sürekli incelenmesi gerekiyor.
Sayın bakanımızı geçmiş dönemlerindeki başarılı projeleriyle tanıyoruz. Bu hayati konunun çözümü için en yakın zamanda harekete geçeceğine inanıyoruz.

Boş kontenjanlar

Binlerce öğrencinin okumak için her türlü fedakârlığa katlandığı ülkemizde okullarda boş kontenjanlar kalıyor. Sistem boş kontenjanlar doğuruyor. Başta Anadolu liselerinde 10 bin kontenjan boş kaldı. Ardından üniversitelerde 100 bin kontenjan. Yetkililer boş kontenjanlar için bir çözüm bulmak zorunda. Milli Eğitim Bakanlığı Anadolu liselerinde boş kalan kontenjanları doldurmak için yeniden kayıt açtı. YÖK de üniversitelerde boş kalan kontenjanlar için yeni bir formül bulmak zorunda. Binlerce öğrenci üniversitelere yerleştirildiği halde kayıt yaptırmadı. Bu öğrencilere tanınacak olan yeni kayıt şartı hem öğrencileri , hem üniversiteleri rahatlatacak. Ülkemizin boş kontenjanlara harcayacak lüksü yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA