Hangi engelleri aşıp buralara geldiğini bir o bir de Allah bilir.
Onu iktidara taşıyan elbette sabırlı mücadelesi ile memleket ve insan sevdasıydı…
Siyaset öylesine yapılan, kolay bir iş değil ki…
Aşağılayacaklar, beğenmeyecekler, hakaret edecekler, iftira atacaklar ama sen hepsine tahammül edeceksin…
Her yiğidin harcı değil yani.
Egemen güçlerin her gün kalbine sapladığı öldürücü hançerin acısına kaç kişi, ne kadar dayanabilir ki?
Derin muhabbetin boynuna ilmeği geçirme çabalarına da…
Hele Adnan Menderes ve arkadaşlarının acısı hala yüreklerdeki tazeliğini korurken...

Siyasetin kıvrımlı yollarında milleti için; çok sevdiği ve hiç kıyamadığı Tenzile anacığının kalbini istemeden ürperten Recep Tayyip Erdoğan cezaevinden çıktıktan sonra malum çevreler, " Muhtar bile olamaz" demişti…
Peki suçu neydi?
Şiir okumak...

Okuduğu şiir yüzünden hapse giren Başbakan Erdoğan, tutukluluk süresince ne acılar çekti?
O günlerden kalan iki fotoğraf yaşadıklarının kısa özetiydi sanki…
Fotoğraflardan birinde halkı selamlıyordu, diğerinde ise cezaevi penceresinden özgürlüğe bakıyordu…
Sayın Başbakan cezaevinde gelecekle ilgili planlarını yaptı. Kendi ifadesiyle "Orada geleceği kazandı."

"Halka hizmet Hakka hizmettir" demişti yıllarca...
Görevini bu prensiple yapmaya çalıştı.

Başbakan Erdoğan, hastalığı sırasında sanırım gerçekleri daha iyi gördü.
Milletinin büyük sevgisini de...
Hem vefasızları tanıdı…
Hem de hesabı olanları…
Eşi Emine Hanım bugün Ankara'ya geleceklerini söyleyince Türkiye sevindi…
Sağlığı üzerinden siyaset yapanlar da kahroldu…
Erdoğan'ın sağlığına yeniden kavuşması ülkemiz ve dünya için çok önemli…